Erciş Balık Bendi’ndeki ‘kaz çiftliği’ tartışmasına yeni boyut: Kazların martı kadar balığa zararı var mı?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Erciş Balık Bendi’ndeki ‘kaz çiftliği’ tartışmasına yeni boyut: Kazların martı kadar balığa zararı var mı?
Abone ol
Erciş Balık Bendi’ndeki ‘kaz çiftliği’ tartışmasına yeni boyut: Kazların martı kadar balığa zararı var mı? haberine ait detaylar
Haber Merkezi - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karadaş, Van Gölü’nden tatlı sulara göç eden, bu sulardan biri de Erciş’teki Deliçay olan bölgede kurulan kaz çiftliğinin balıklara zararı olup olmadığına ilişkin tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Açıklama yapan Prof. Dr. Karadaş, kazların otçul bir hayvan olduğunu ve suyu beslenme alanı olarak kullanan bir hayvan olmadığını belirterek, “Van Gölü ekosisteminde endemik bir tür olan Van Gölü Martısı Van balığı ile besleniyor diye bunları yok etmemiz gerekmemektedir. Van Gölü Martısı ile kıyaslandığında çok az sayıda olan ve sadece bir akarsu üzerinde bulunan kaz çiftliği, Van balığı ekolojini ne kadar olumsuz etkileyebilir?” diye sordu.       Erciş Balık Bendi’nde kurulan ve açık cezaevindeki tutukluların bakımını üstlendiği kaz çiftliğine ilişkin olarak medyada yer alan haberler üzerine Van YYÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karadaş, yazılı bir açıklama yaptı.Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ziraat Fakültesi arasında 2018 yılında imzalanan protokol çerçevesinde akademik danışman olmanın sorumluluğu ile açıklama yaptığını belirten Prof. Dr. Filiz Karadaş, “Son birkaç gündür yerel basında ve sosyal medya aktivist gruplarda Erciş Balık Bendinde bulunan Kaz çiftliğinin Van Balığı'nın üremesine ve ekolojisine olumsuz etkisi olduğu ve ordan derhal kaldırılması gerektiğine dair yapılan açıklamalara karşı sunduğum duyuruyu, saygı ile bilgilerinize sunarım.” ifadesini kullandı.Prof. Dr. Filiz Karadaş’ın açıklamasının tamamı şöyle:“Van Gölü Havzasında 6 endemik türden biri olan Van balığının (İnci Kefali) üreme döneminde göçe başladığı ve tatlı su kaynaklarına yumurta bıraktığı bilinen bir gerçektir. Van Gölü Havzası, su kaynakları açısından oldukça zengin olup Karasu, Bendimahi, Deliçay, Engil, Zilan, Güzeldere, Memedik ve Karmış Çayı gibi 100’e yakın irili ufaklı pek çok akarsu Van Gölü’ne dökülmektedir. Bu tatlı su kaynaklarından Erciş ilçesi sınırlarında bulunan ve Van Gölü’ne kuzeyden ulaşan Deliçay, Van balığı üreme göçünün en rahat izlendiği akarsudur.Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü Balık Bendi park ve mesire alanında balık göçü yıllardır izlenmektedir. Bu muhteşem doğa olayının izlenmesi amacıyla Van Valiliği, Erciş Kaymakamlığı, Erciş Belediyesi, Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi katkılarıyla 10 yıldır “Uluslararası Geleneksel İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali” düzenlenmektedir. Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı, Van balığının korunmasına, türün devamlılığına ve markalaşmasına önemli destek ve katkılarda bulunmuştur.Son günlerde çeşitli sosyal medya aktivist gruplarında ve haber sitelerinde, Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Balık Bendi Damızlık Kaz Üretme Çiftliğindeki kazların Van balığı için bir tehdit unsuru olduğu öne sürülmüş ve “inci kefalini bekleyen yeni tehlike başlığı” ile kampanyalar düzenlenmiştir.Büyük bir şaşkınlıkla izlediğimiz bu kampanyanın, ne yazık ki, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş tarafından çeşitli haber portallarında yer alan “Ancak bu yıl içerisinde Erciş Deliçay üzerine kurulan kaz çiftliği nedeniyle inci kefallerinin hayatı bir kez daha tehlikeye girdi” kendi kişisel demecinden kaynaklandığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Fakültesinin resmi görüşü olmadığını düşünmekteyiz.Hepimizin çok iyi bildiği gibi konu uzmanı bir bilim insanının verdiği demeç, yürütmüş olduğu bir bilimsel çalışmanın ulusal ya da uluslararası bir dergide yayınlanan sonuçlarına dayanmalıdır.Her şeyden önce söz konusu öğretim üyesi tarafından ileri sürüldüğünün aksine, kaz çiftliği yeni kurulan bir çiftlik olmayıp, sosyal sorumluluk projesi kapsamında kâr amacı gütmeyen, cezaevindeki mahkumların rehabilitasyonu ve iş öğrenme faaliyeti olarak yürütülen, kapasitesi bu yıl 500 adet damızlık kazdan oluşan küçük bir çiftlik niteliğindedir. Bu çiftlikte sadece mahkumlar çalıştığı ve bu iş kolunu öğrendiği için söz konusu çiftlik uygulamalı eğitim çiftliği olarak hizmet vermektedir.Bu konuda açıklama yapan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş’a şu soruları sorma gereği duymaktayız:Söz konusu demeçte;Bu yıl kurulduğu söylenen kaz çiftliği 5 yıldır üretim yapmakta olduğu halde neden bu çiftliğin bu yıl kurulduğu ileri sürülmektedir?Kazların, Van balığı yavrularını yediklerini ve balık yumurta ekolojilerini bozduğu iddia edilmektedir. Söz konusu çiftlikteki kazların balık yumurtalarını yediğini ya da ekolojilerini bozduğunu ortaya koyan, verilere dayalı bilimsel bir çalışma veya görüntü kayıtları gibi kanıtlarınız mevcut mudur?Yine bilindiği üzere, Van balığı üremek için sadece Deliçay’ı kullanmamaktadır. Van Gölü'ne dökülen Bendimahi Çayı, Karasu Çayı, Zilan Çayı (İncesu) gibi diğer irili ufaklı 100 kadar tatlı su kaynaklarını da kullanmaktadır. Damızlık kaz sürülerinin Van balığı üreme ekolojisi üzerine olumsuz etkilerinin var olup olmadığının kanıtlanması için Deliçay yumurta popülasyonu ile kaz çiftliği olmayan diğer çayların popülasyon yoğunluğunun karşılaştırılması gerekmez mi?En önemlisi de hâlâ balık göçü başlamamış iken, bu yıl kurulduğu söylenen kaz çiftliği nedeniyle balık ekolojisinin bozulacağı iddiasının dayanağı nedir?Balık göçünü izlemeye gidenlerin şahit oldukları gibi martılar da Van balığı ile beslenmektedir. Ancak Van Gölü ekosisteminde endemik bir tür olan Van Gölü Martısı Van balığı ile besleniyor diye bunları yok etmemiz gerekmemektedir. Van Gölü Martısı ile kıyaslandığında çok az sayıda olan ve sadece bir akarsu üzerinde bulunan kaz çiftliği, Van balığı ekolojini ne kadar olumsuz etkileyebilir?Zira, kaz doğal olarak otçul bir hayvan olup genelinde otlayan bir mera hayvanıdır. Su ile teması, sadece oyun ve çok temiz bir hayvan olmasından ötürü temizlenmek amacıyla olmaktadır. Kaz, suyu beslenme alanı olarak kullanan bir hayvan türü değildir. Bu özelliklerine rağmen, bazı sosyal medya paylaşımlarında kazların doğal ortamında kurtçuk ve solucan tükettiği ve bu nedenle balık yumurtası ve larvalarını da tüketebileceklerine dair bir hipotez ileri sürülmüştür. Bu hipotezin doğru olup olmadığının araştırılması ve ilgili demeci veren öğretim üyesi tarafından kanıtlanması gerekmez mi?Çok aç kalmaları halinde her hayvan türünde olduğu gibi kazların da kendi doğal içgüdüsel davranışları dışına çıkabileceği hatta çiftlikteki kaz sürülerinin protein açıklarını kapatmak için balık larva yumurtalarını tüketecekleri ileri sürülmüştür. Bu açıklamayı yapmaları için kazların aç kaldığına veya protein açığı olduğuna dair bir bilgi veya belge ellerinde mevcut mudur?Halbuki söz konusu çiftlikte kazların protein açığı bulunmamaktadır. Dünyada kanatlıların beslenme ihtiyaçlarının karşılandığı NRC (1994) normlarına göre damızlık kazlar için %15 ham proteinin yeterli olduğu bildirilir iken bu çiftlikteki kazlar %17.5 ham protein ve ayrıca arpa, mevsimine göre de yonca samanı ile beslenmektedirler. Balık göçünün olduğu 4-5 haftalık dönemde ticari yeme ilave olarak merada otlamaktadırlar. Hatta damızlık yeminin yanı sıra yemek ve ekmek artıklarını da değerlendirerek geri dönüşüme büyük katkı sunmaktadırlar. Dolayısıyla iyi beslenen bu hayvanların kendi davranış özelliklerinin dışına çıkma olasılığı mümkün değildir. Bulundukları çiftlikte su ile temasları yalnızca oyun ve temizlik amaçlı olup; bunun aksini iddia edenlerin, bilimsel çalışmalar ile destekleme zorunluluğu vardır.Sonuç olarak, başta Erciş olmak üzere Van’ın Gevaş ve diğer ilçelerinde kaz yetiştiriciliğinin alternatif bir kanatlı üretim sektörü olarak gelişmesine son beş yıldır kamusal anlamda katkı sunan bu çiftliğin bilimsel dayanaktan yoksun oluşturulan kamuoyu gerekçesi ile kapatılması ya da yer değiştirmesi gereği yoktur. Bilimsel dayanağı olmayan açıklamalara ve sosyal medya dedikodularına itibar edilmemesi konusunda, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Türkiye Süper Lig'i için tarih verildi, maçlar oynanacak!Önceki Haber

Türkiye Süper Lig'i için tarih verildi,...

Van’da ‘eylem yaptıkları’ iddia edilen 5 kişi tutuklandıSonraki Haber

Van’da ‘eylem yaptıkları’ iddia edilen 5...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar