Çiya Artos

Çiya Artos

Mail: ciya.artos@gmail.com

#EKPSS

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi diyor ki; “yasa önünde herkes eşittir”, “herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır” ve “herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır”.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 72 yıl önce ilan edilmiş, etik ve ilkesel kurallardan oluşur ve ülkeler üzerinde yaptırımı gücü olmayan bir bildirgedir.

Etik değeri olan bir belgedir ve bütün devletler yazılan ilkeleri uyulması gereken temel inan hakları olarak değerlendirir.

Diğer taraftan BM Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmesi (EHS) ülkeler üzerinde etkisi, yaptırım gücü olan ve ülkeleri bağlayan bir belgedir.

Bu sözleşmeyi imzalayan ülkeler, sözleşmede yazan hükümleri yerine getirmek zorundadır.

Türkiye, EHS’yi 2008 yılında TBMM’de onaylamış ve 2009 yılında da uygulamaya sokmuştur.

Yani bu sözleşme artık bir iç hukuk belgesidir.

Ne diyor sözleşme?

  • Taraf Devletler herkesin hukuk önünde ve karşısında eşit olduğunu ve ayrımcılığa uğramaksızın hukuk tarafından eşit korunma ve hukuktan eşit yararlanma hakkına sahip olduğunu kabul eder,
  • Taraf Devletler engellilerin diğer bireylerle eşit koşullar altında çalışma hakkına sahip olduğunu kabul eder,
  •  İşe alım ve istihdam edilme koşullarında, istihdamın sürekliliği, kariyer gelişimi ve sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları dahil olmak üzere, istihdama ilişkin her hususta, engelliliğe dayalı ayrımcılığı yasaklar,
  • Engellilerin iş ve sendikal haklarını diğer bireylerle eşit koşullar altında kullanabilmelerini sağlar,
  • İş piyasasında engellilerin istihdam olanaklarının ve kariyer gelişiminin desteklenmesine ve engellilerin iş aramasına veya işe başlamasına, çalışmaya devam etmesine ve işe geri dönmelerine yardım eder,
  • Engellileri kamu sektöründe istihdam eder.

Bunlar niye yazılıyor?

Konumuz, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı (EKPSS).

ÖSYM Başkanlığı, 23.01.2020 tarihinde yaptığı açıklamayla EKPSS’nin 26.04.2020 tarihinde yapılacağını duyurmuş, sınava katılmak için 90.600 engelli başvurmuş. Fakat Covid-19 pandemisi gerekçesiyle söz konusu tarihte yapılamayan sınavın 11.10.2020 tarihine ertelenmesine karar vermiş.

Belirlenen yeni tarihe 1 ay kala, ÖSYM Başkanlığı Covid-19 pandemisini gerekçe göstererek sınavı belli olmayan bir tarihe tekrar ertelemiştir.

İlk bakışta pek bir sorun yok gibi gözüküyor.

Zaten pandeminin yayılma riskini azaltmak için insanların toplu katıldığı her türlü aktivite yasaklanıyor, denilebilir.

Ama ne yazık ki işler bu şekilde olmuyor.

10 kişinin bir basın açıklaması yapmasına Pandemi gerekçesiyle izin verilmeyebilir ama ülkeyi yönetenler binlerce kişiyi biraraya toplayabilir,

“Sıradan” bir insan 100 kişiyle düğün yapamaz ama iktidar partisinden bir milletvekili 1500 kişiyle düğün yapabilir.

Bir parti kuruluşunun 100. Yılını üyeleriyle kutlayamaz ama iktidarda olan parti binlerce kişinin katılacağı üye törenleri yapabilir

Benzer örnekler ne yazık ki çok fazla.

Bu örneklerdeki tuhaflıklar gibi EKPSS’nin ertelenmesinde de tuhaflıklar Kaf dağının zirvesi gibi devasa..

Nisan ve Ekim aylarında Covid-19 pandemisini gerekçe göstererek EKPSS’yi yapmayan ÖSYM Başkanlığı bu arada neler yapmış neler;

Mart-Eylül 2020 döneminde tam 19 tane merkezi sınav yapmış. Bu sınavlara toplam 7 milyon kişi katılmış.

Bu sınavların bazıları Türkiye’de birkaç merkezde yapılmış yani insanlar şehirlerarası yolculuk yapmak zorunda kalmış.

Yine ÖSYM Başkanlığı, EKPSS’nin yapılmasının risk olacağını söylediği Eylül-Aralık 2020 döneminde 24 tane daha merkezi sınavın yapılacağını açıklamış.

Yani ÖSYM Başkanlığı Mart-Aralık 2020 döneminde 53 tane merkezi sınav yapmış olacak ve bu sınavlara yaklaşık 10 milyon kişi katılmış olacak.

ÖSYM sınav takviminde her sınavın karşısında bir tarih varken EKPSS’nin karşısındaki bölüm doldurulmayı bekliyor. Bütün sınavların listesi bu linkte; https://www.osym.gov.tr/TR,8797/takvim.html

 

ÖSYM Başkanlığı özet olarak şunu diyor; merkezi olarak 53 tane sınav yapabilirim, bu sınavlara yaklaşık 10 milyon kişinin katılmasını sağlayabilirim…

Ama, 90.600 engellinin katılacağı EKPSS’yi yapamam.

Neden?

Engelliler virüsü daha fazla mı yayıyor?

Engelliler salon görevlileri için tehdit ve risk mi oluşturuyor?

Engelliler kendilerini koruyamıyor mu?

Engellileri çok mu seviyor ve önemsiyorsunuz?

Engellilerin üzerine mi titriyorsunuz?

Kendinizce engellilere “pozitif ayrımcılık” mı yapıyorsunuz?

Yoksa;

Ayrımcılık sizin için doğal bir durum mu?

Engelliler ayrımcı uygulamalarınız için kolay bir malzeme mi?

Engelliler hakları rahatlıkla ihlal edilebilecek insanlar mı?

Engellilerin hayalleri, umutları, gelecek planları, beklentileri sizler için çok mu önemsiz?

Ulusal ve uluslararası hukuk hükümleri sizin için kağıt parçası mı?

 

Engelliler için “pozitif ayrımcılık” yaptığınızı düşünüyorsanız, yapmayın!

Çünkü ayrımcılığın her türlüsü kötü ve insanlık dışıdır.

“Engelli olmayanlar gibi engellilerin de hakları var” diye düşünün, gerisi çok kolay olacak;

O zaman 10 milyon kişinin katılmış olacağı 53 merkezi sınavı yaparken 90.600 engellinin katılacağı EKPSS’yi de yapmanız çok kolay olacak.

ÖSYM Başkanlığı EKPSS’yi belirsiz tarihe erteleyerek ayrımcılık ve insan hakkı ihlali suçu işliyor.

Evrensel insan hakları belgeleri ve sözleşmelerindeki temel insan hakları kurallarını çiğniyor ve ihlal ediyorlar.

Bir an önce bu ihlalin telafisi yapılmalıdır.

Engelli hakları örgütleri bu ayrımcı uygulamaya karşı “Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu”nu kurdular ve platform bir haftada 237 üyeye ulaştı.

Ayrıca başlatılan imza kampanyası 15bin imzaya ulaştı.

Engellilere karşı yapılan bu ayrımcı uygulamaya karşı çıkmak için siz de imza verebilirsiniz; http://chng.it/bHqb4jvfxJ

Ayrıca engelli hakları alanında çalışan bir sivil toplum örgütüyseniz “Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu”na katılabilirsiniz.

Platformun yola çıkış deklarasyonuna ulaşmak ve platforma katılmak için bu linki kullanabilirsiniz.; https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10224451694700925&id=1263393046

Birileri hak ihlalleri ve ayrımcılığa neden olan kararlar alabilir ama buna karşı çıkanlar olduğu müddetçe bu kararların bir geçerliliği olmayacaktır.

Makale Yorumları

  • Ahmet dede Ünal29-09-2020 15:48

    Engelli hastasi olarak 3 senedir atama almayan işsiz zor şartlarda yaşan birisi olarak yardımını desteklerini esirgemeyen dostlarıma teşekkür ederim

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar