Hakkari Barosu, Yüksekova Adliyesi’nden atlayarak yaşamına son veren Ferhat Atılgan ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Gerçekleşen ölüm olayı ile ilgili taraflarla yapılan görüşmeler sonucunda Ferhat'ın, dosya savcısı tarafından tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkinin yüzüne karşı söylenmesi üzerine korktuğunu, bu korkudan hareketle pencereden atlayarak yaşamına son vermiş olduğu kanısına varılmıştır” kanısına yer verildi.
Vanmed Haber Merkezi – Hakkari’nin (Colemêrg) Yüksekova (Gever) ilçesinde 20 Ocak’ta saat 16.00 sıralarında ifade vermek için Yüksekova Adliyesi’ne giden Ferhat Atılgan (26), tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini öğrenmesi üzerine adliyenin 3’ncü katından aşağı atlayarak intihar etmişti.
Atılgan’ın ölümüne ilişkin Hakkari Barosu tarafından yapılan yazılı açıklamada "Devletin koruması altında olan bir şahsın, can güvenliğinin sağlanması yine o devletin asli görevidir" denildi.
Adli sürecin takip edildiği belirtilen açıklamada, "Gerçeklerin ortaya çıkması, ihmali olan kurumların ve kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılmaları için her türlü hukuki mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" ifadeleri kullanıldı.
Baronun açıklaması şöyle:
“Gerçekleşen ölüm olayı ile ilgili taraflarla yapılan görüşmeler sonucunda Ferhat'ın, dosya savcısı tarafından tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkinin yüzüne karşı söylenmesi üzerine korktuğunu, bu korkudan hareketle pencereden atlayarak yaşamına son vermiş olduğu kanısına varılmıştır.
Savcılık, Ferhat'ın tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkine karar verirken hiç bir güvenlik tedbiri almadan hareket ettiğinden bu olayın meydana gelmesinde önemli rol oynamıştır. Devletin koruması altında olan bir şahsın, can güvenliğinin sağlanması yine o devletin asli görevidir. Tutuklanabileceğini düşünen Ferhat'ın, bu esnada kendisine veyahut orada bulunan bir kişiye zarar verebileceğinin öngörülmesi ve buna göre ek tedbirlerin alınması gerekirdi. Bu olayda gerekli tedbirleri almayan idarenin/adliyenin sorumluluğu kaçınılmazdır.
Zira; Her insan doğuştan gelen yaşama hakkına sahiptir ve bu hakkın yasalarla korunması gerekmektedir. İnsan hakları içinde değer sırası bakımından ilk sırada yer alan ve en temel insan hakkı olarak kabul edilen yaşama hakkının diğer tüm hakların varlık sebebi olduğu ve bu hakların kullanımının yaşama hakkına bağlı olduğu gözetilmelidir. Yaşam hakkının kullanımı için devletin yalnızca insan yaşamına saygı gösterme anlamında negatif bir yükümlülük altında olmadığı, aynı zamanda insan yaşamını etkin olarak korumak için gerekli adımları atmak, bu kapsamda bireyleri diğer kişilerin yaşamsal tehlike yaratan eylemlerinden korumak için uygun önlemleri almak ve kişinin bizzat kendi yaşamına son vermesinin önüne geçmek için gerekli tedbirleri almak gibi pozitif yükümlülüklerinin de olduğu dikkate alınmalıdır. Gözaltına alınan ve suç şüphesiyle yakalanan kişiler bakımından yaşama hakkı daha özel bir öneme sahiptir. Bu kişilerin devletin denetimi ve gözetimi altında oldukları ve bu hassas durumları ile yaşama hakkı yönünden daha etkin bir şekilde korunmalarının temin edilmesi gerekmektedir.
Ferhat ATILGAN'ın pencereden atlayarak hayatına son vermesiyle ilgili Hakkari Barosu olarak, ilk günden olayı takip ettiğimizi, savcılık ve avukat ile ilgili ailenin yaptığı şikayetleri ve adli süreçleri titizlikle takip ettiğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isteriz. Gerçeklerin ortaya çıkması, ihmali olan kurumların ve kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılmaları için her türlü hukuki mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Kamuoyuna saygıyla bildirilir.”
Yorum Yazın