İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı’nın İstanbul mitinginde; “Recep bey Recep bey… Var mıdır, yok mudur belli olmayan bir kasetten bizzat bahsediyorsun da... Dün sizin en yakın aile dostunuz; seninle beraber, başına bir iş gelmesin diye hapse giren Yeşildağ ailesinin bir ferdi, bir kaset yayınladı. O kasette çok enteresan, nasıl hırsızlık yapıldığını anlatıyor. Diyor ki Ali Yeşildağ: Antalya Havaalanı yıl 2007’de havaalanının işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor. Yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor. 1 milyar euro cep ediliyor. Bu iddia bizzat Recep Bey tarafından 1 milyar euro alındığını söylüyor. Recep bey Recep bey… Sen Cumhurbaşkanısın. Bize sövmek yerine sen bu videoyu bir sorgula bakalım. Bu bir milyar dolar kimin cebine girmiş? Ali Yeşildağ’ın iddiasına göre senin cebine girmiş” dedi.
Vanmed Haber Merkezi - Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe’de miting düzenledi. Mitinge; İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile birlikte; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
Akşener, mitingde yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e"
“Bir Kemal’e Bir Meral’e… Öncelikle bu meydanı doldurduğunuz için, şereflendirdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Haklarınızı helal edin. Cenab-ı Hak başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizi önce kendi huzurunda sonra sizlerin karşısında utandırmasın inşallah.
14 Mayıs elbet burası gösteriyor ki Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve alkışlar içinde inşallah Çankaya Köşkü’ne beraberce götürdüğümüz bir akşam olacak. Sizin helal oylarınızla Sayın Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı olacak. Ben de… ‘Başbakan Meral’ diyorsunuz ya. Oylarınızla başbakan olmak istiyorum. Bizim Anadolu’da yaptığımız bütün mitinglerde İyi Parti seçmeninden tek bir şey istiyorum ben: Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e.
"Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz"
Şimdi burada hem İyi Parti’nin hem CHP’nin seçmenleri var. Birleşe birleşe kazanıyoruz. Ama minicik bir isteğim var sizden. Her CHP’li aileden sadece tek bir oy istiyorum. Ama biz bütün İyi Partililer, bütün oylarımızı sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı için oraya şak diye basacağız.
Türkiye… Ben siyasetçi bir ailenin kızıyım. 30 yıldır kendim siyaset yapıyorum. Toplamında 50 yıllık bir hafızam var. Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Hakaretlerin, küfürlerin, iftiraların havada uçuştuğu, tehditlerin havada uçuştuğu bir seçim… Milletine ilk defa ‘işgalci’ diyen bir dil… Türk milletine işgalci, darbeci diyen bir dil… Allah’ım bütün psikiyatrları bu ağabeyleri tedavi için davet ediyorum. Gerçekten cezai ehliyetleri kalmadı. En tepesinden bugün bakanlık makamında oturanlara hepsi aynı.
"Bu iddia bizzat Recep bey tarafından 1 milyar euro alındığını söylüyor"
İki de bir kasetten bahsediliyor. Recep bey Recep bey… Var mıdır yok mudur belli olmayan bir kasetten bizzat bahsediyorsun da yahu dün sizin en yakın aile dostunuz seninle beraber başına bir iş gelmesin diye hapse giren Yeşildağ ailesinin bir ferdi bir kaset yayınladı. O kasette çok enteresan nasıl hırsızlık yapıldığını anlatıyor. Diyor ki Ali Yeşildağ: Antalya Havaalanı yıl 2007’de havalanının işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor. Yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor. 1 milyar euro cep ediliyor. Bu iddia bizzat Recep bey tarafından 1 milyar euro alındığını söylüyor.
"3 milyara bitecek yeri 11 milyara bitirttiğin zaman cebellezi ne kadar oldu?"
Recep bey Recep bey… Hazır kaset orada. Bu iddiaları soruşturman gerekiyor. Sen Cumhurbaşkanısın. Bize sövmek yerine sen bu videoyu bir sorgula bakalım. Bu bir milyar dolar kimin cebine girmiş? Ali Yeşildağ’ın iddiasına göre senin cebine girmiş.
Bir şey daha var. Köprüler, tüp geçitler var. KÖİ deniliyor. Şimdi çıkacak diyecek ki: Bugünler diyecek daha iyi günler diyecek. Ondan sonra al başına belayı. Adamla beni dövüştüreceksiniz. Bu demin saydığım havaalanları, köprüler… Onlar da 3 milyar dolara yaptırılacak 11 milyara yaptırıldı. 5 milyarlık yeri 3 milyara verdiğinde 1 milyar, cebelleziymiş. 3 milyara bitecek yeri 11 milyara bitirttiğin zaman cebellezi ne kadar oldu?
"13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz"
Benim son söz olarak sizden isteğim şudur: Bakınız 14 Mayıs günü yani cebinizden giden paraların, çocuklarınızın geleceğinden giden paraların devamını istiyorsanız ki istemiyorsunuz. Hakkında böyle söylentiler çıkmamış, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.”
Ne olmuştu?Erdoğan’ın korumasının kardeşi Erdoğan’ı suçladıİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Millet İttifakı’nın İstanbul mitinginde dile getirdiği rüşvet iddiasını, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı korumak gerekçesiyle, “karşılıksız çek suçu kurgulayarak” Pınarhisar Cezaevi’ne girerek kendisiyle birlikte hapis yatan Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ öne sürdü. Hakkındaki ‘FETÖ soruşturması’ nedeniyle yurtdışına kaçan Cevheri Güven’in Youtube kanalında konuşan Ali Yeşildağ, Antalya Havalimanı işletmesi ihalesi için özetle, "Çelebi grubu 4 milyar dolar teklif edecekti 5 milyar dolara kadar çıkacaktı. Bana da aracılık için 30 milyon dolar teklif ettiler, az para değil kabul ettim. Ancak Mücahit Aslan'ın yönlendirdiği süreçte Çelebi grubu 'eksik evrak' iddiasıyla ihale dışı bırakıldı. İhale İbrahim Çeçen ve yabancı ortağına (ihaleyi TAV grubu kazanmıştı/T24) 3 milyar dolara verildi. Tayyip Abi 1 milyarı indirdi" iddiasını öne sürdü. İddianın, Erdoğan’ın en yakınındaki isimler arasında yer alan, bünyesinde Akşam, Güneş, Star gazeteleri ile 24 TV ve 360 TV kanallarını da bulunduran Türk Medya grubunun sahibi Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ’dan gelmesi tartışma yarattı. 2007’deki tartışmaOrganize suç örgütü lideri Sedat Peker’in de bazı mesajlarında ismine sıkça yer verdiği Ali Yeşildağ tarafından gündeme getirilen Antalya Havalimanı ihalesi, 2007’de de tartışma konusu oldu. Havalimanını 17 yıl 3 ay 17 gün işletecek firmayı belirlemek için yapılan ihalenin ardından İhale Komisyonu Başkanı Funda Ocak, "Rekor kırdık" diye değerlendirirken, gözyaşlarını tutamadı. Alman Fraport ve Türkiye’den IC Holding ile TAV Holding arasında geçen mücadele sonunda Tepe-Akfen Grubu ortaklığı olan TAV Holding’in 3 milyar 57 milyon dolar karşılığında kazandığı ihale, Çelebi Grubu’nun devre dışı kalması nedeniyle tartışıldı. İhaleye katılan üç firmadan Çelebi Hava Servisi’nin, TAV’ın eski ortağı Avusturyalı Flughafen Vien’le birlikte oluşturduğu konsorsiyum teminat mektubu koşulundaki bir eksiklik nedeniyle elendi. Çelebi-Vien ortaklığının 25 milyon Euro tutarındaki geçici teminat mektubu belgesindeki bir eksiklik nedeniyle elendiği belirtildi. İhalenin ardından Çelebi Grup’tan Canan Çelebioğlu’nun yaptığı “Biz 4 milyar dolar teklif edecektik” açıklaması tartışma yarattı. Grubun avukatları da ihalenin iptali için harekete geçti. O dönem yapılan haberlerde Çelebi Grubu’nun evrakının 5 saat incelendiği, geçici teminat mektubu ve ek belgelerde eksik evrak olduğu gerekçesiyle şartnameye uygunsuzluk gerekçesiyle ihale dışı bırakıldığı aktarıldı. Dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Mahmut Tekin ise, Çelebi Grubu’nun haksız yere ihale dışı bırakıldıklarına yönelik açıklamalarından sonra bir basın toplantısı düzenleyerek, Antalya Havalimanı ihalesinin 12 Nisan’da noter huzurunda yapıldığını belirtti. İhaleden elenen Çelebi’nin evrakının eksik olduğunu kaydeden Tekin, şunları söyledi: “Şartnameler ihalelerin anayasasıdır. Şartnameye aykırı hareket eden, şartnamede verilmesi gereken evrakları vermeyen firmalar kesinlikle ihale dışı bırakılır. Çelebi’nin geçici teminat mektubu, vergi ilişiksizlik belgesi ve SSK prim borcu belgesi ihale şartnamesine uygun değildi. Bu eksiklikler ihaleden elenme nedenidir. Savcılık idareden "ihaleye hangi firmaların katıldığı, eleme nedenleri" ile ilgili bilgi istedi. Mahkeme sürecinin tamamlanmasından sonra Çelebi hakkında dava açacağız. İdare olarak son derece rahatız. Belgeler son derece açık ve net. Daha önce 7 ihale yaptık. Bu firma 6 tanesine girdi. Bir tanesi hariç diğer 5 ihalede evrakları tamdı. Bu kadar önemli bir ihaleye neden eksik belgelerle katıldılar, bilmiyorum. Yargı süreci sonuçlandıktan sonra bu şirketin bundan sonraki ihalelere girip girmeyeceği netleşir. Noter tarafından evraklar zaten tespit edildi.” Hasan Yeşildağ, Erdoğan için hapse girmiştiSedat Peker’in açıklamalarında çeşitli iddialarla suçlanan Hasan Yeşildağ’ın adı; Erdoğan'a en yakın isimlerden, eski AKP Adıyaman Milletvekili Hüseyin Besli ile Ömer Özbay'ın yazdığı biyografide de önemli aktarımlarla geçiyor. "R. Tayyip Erdoğan / Bir Liderin Doğuşu" başlığıyla yayımlanan biyografide, Erdoğan'a, Siirt’te okuduğu şiir nedeniyle çarptırıldığı 4 aylık hapis cezası için 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi’nde nasıl bir koğuş hazırlandığı anlatılıyor. Kitapta bu bölümün bilgileri Hasan Yeşildağ'a dayandırılarak veriliyor. Kitapta “Yeşildağ’ın, şiir cezası kesinleşince cezaevinde suikasta uğrayabileceği endişesiyle ‘uygun bir suç’ işleyip Erdoğan'la cezaevine girmeyi planladığı, yakın bir arkadaşına karşılıksız çek kestiği, böylece açtırdığı davada hâkimi, kendisini, 4 ay hapisle sonuçlanacak karşılıksız çek cezasına çarptırmaya ikna ettiği” paylaşılıyor. Yeşildağ’ın, bu cezayı aldıktan sonra Erdoğan'a giderek "Ben hazırım" dediği belirtilen kitapta, şöyle devam ediliyor: “Hasan Yeşildağ, önceden gidip cezaevini gezer. Yapılacak işlerin bir listesini çıkarır: Yönetimden gerekli izinleri aldıktan sonra kendilerine tahsis edilen koğuşu bir güzel temizletir. Duvarlara kâğıt kaplatır, zemine, boydan boya halı döşetir. Elektrik ve sıhhi tesisatı yeniler. Sıcak su temini için şofben taktırır. Koğuşun bahçeye ve koridora açılan kapılarını boyatıp yalnızca içeriden açılabilen ilave sürgüler yaptırır. Çatıya manyetik bariyerler, bahçeye elektronik sensörler yerleştirir. Gerekli gördüğü kör noktalara kamera sistemi kurdurur. Sıra mobilya ve beyaz eşyaya geldiğinde keseye davranmak Erhan Şenol'a düşer: Derin donduruculu büyük boy bir buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinası, toplantı ve çalışma masaları, deri koltuklar, oturma grupları ve büyük ekran bir televizyonla, kalacakları koğuşu ve cezaevi kütüphanesini, sıkıcılıktan uzak bir yaşam ve çalışma alanına dönüştürürler. Bu arada mahkûm ve gardiyanlar da unutulmamıştır: Herkese pantolon, gömlek, ayakkabı ve eşofman takımı alınır. Hasan Yeşildağ, ağalığın 'vermekle kaim' olduğunun farkındadır. Son kez İsviçre'ye gittiğinde, işlerini bir arkadaşına, eşini ve çocuklarını Allah'a emanet edip geri dönmüştür. Dışardaki işlerini bitirip, 'Reis'ten (Tayyip Erdoğan, D.A) üç gün önce Pınarhisar Cezaevi'ne teslim olduğunda, mahkûmlar ve gardiyanlar tarafından krallar gibi karşılanır. Yanında getirdiği hediyeleri dağıtırken, ortalık bayram yerine döner. Koğuşu ve aldığı güvenlik önlemlerini son kez gözden geçirir: Her şey yerli yerindedir. T.C. Pınarhisar Kapalı Ceza ve Tevkif Evi, mahzun ve utangaç bir çocuk gibi başını önüne eğmiş, 'tarihi misafir'ini beklemektedir." (Sayfa 224, 225) |
Kaynak:T24
Yorum Yazın