Osman Turğut

Osman Turğut

Mail: o.turgut@vanmed.net

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA “ÖZGECAN KRİTERİ"

 

Kent ve toplumu biçimlendiren farklı özneler mekânın yeniden organizasyonunda farklı rollere sahiptir. Kentin ve toplumun biçimlenmesinde önemli rolleri olan kadınlar doğal birer plancıdır. Doğanın ve toplumun onlara yüklediği görevler, kadınları toplumunda şekillendiricisi konumuna getirir. Toplumun ise kentin şekillenmesinde çok önemli bir rolü vardır. Bu döngü içerisinde kent toplum içi düzenleri destekleyici ve sürdürücü bir etkeni oluştururken, toplumdaki farklılıklarda kentsel mekândaki fiziksel ayrışmalarla kendini gösterir.

Ayten Alkan’ın (Yerel Yönetimler ve ….)bulgularına göre her on kadından dokuzu kentte ulaşım – dolaşım aktivitelerini toplu taşıma araçları veya yaya olarak gerçekleştirmektedir. Bu, kentsel mekânda yaşanan problemlerle, kadınların daha çok karşılaşma ihtimalinin olduğunu gösterir. Ülkemizde kadınlar kent mekânında karşılaştıkları sıkıntı ve tehditleri en çok kent içi dolaşımları sırasında yaşamaktadır. Toplu taşıma araçlarını kullanan kadınların karşılaştıkları en büyük sorun, araçların kalabalığıdır. Yaya ulaşımı, kimi kadınlar için maddi problemler sebebiyle tek ulaşım biçimi olarak tercih edilse de, genelde kent içi dolaşımında toplu taşımanın tamamlayıcısıdır. Bu alanda kadınların karşılaştıkları sorunlar, kent içi dolaşımında17 Şubat 2015 yılında Türkiye’yi ayağa kaldıran bir cinayet işlendi. Toplu taşıma aracında bu olay ülkemizde toplu taşımada güvenilir bir ortamda ulaşım yapmıyoruz algısını yarattı. Türkiye genelinde toplu taşıma araçlarına kamera sistemi geldi. Hatta bazı illerde panik butonu konuldu. İşte bunun adı “ÖZGE CAN” Adana’nın Kurt Tepe Mahallesinde 10 Nisan’da, 17 yaşındaki mağduriyet, hastaneye gitmek için bindiği şehir içi minibüsü ile ormanlık alana götürülerek cinsel saldırıda bulunulması Mersin’in Tarsus ilçesinde Üniversite Öğrencisi Özge Can Aslan’ın şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan minibüste şoför tarafından öldürülmesi.

Bu olayın akabinde toplu taşıma araçlarında güvenli bir ulaşım aracında eksiklikler konuşulmaya başlandı. Bu eksiklikler ile ilgili Ulaşım Koordinasyon Merkezleri toplu taşıma araçlarında kamera sistemi konusunda ülke genelinde uygulanmaya başlandı. Hatta Bazı belediyelerin aldığı kararlar;

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar olaylarının önlenmesine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın önerisi üzerine, toplu taşıma araçlarına panik butonu konulmasına, şoförlerin uyuşturucu raporu almasına karar verdi. 

"Belediyelerin, ulaşım ana planını yapma, uygulama, toplu taşıma hizmetlerini planlama ve koordinasyonunu sağlama, kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmekle yükümlü. Şehir içi toplu taşımacılık yapan tüm araçlarda güvenlik kamerası uygulamasının başlatılması, yolcuların acil veya panik durumlarında kullanabileceği acil panik butonlarının araçlarda bulundurulması, araç sürücülerinin psiko teknik test ve eğitimlere tabi tutulması, şoförlerden tam teşekküllü hastanelerden uyuşturucu kullanmadıklarına dair belge istenmesi, bu belgeyi getirmeyen sürücülerin vasıta kullanmalarına izin verilmemesi hususlarında tüm tedbirlerin alınması ve gerekli denetimlerin yapılmasını sağladı.

Büyükşehir Belediye Başkanlıklarından toplanan UKOME'nin, daha önce toplu taşıma araçlarında, şoför mahallini ve yolcuları gösterecek şekilde yüksek çözünürlükte güvenlik kamera sistemi uygulaması başlattığı, diğer önerilerin uygulanması yönünde karar aldığı aldığını biliyoruz.

Bazı, belediyelerde düzenlenen basın toplantısında, yeni yılla birlikte çalışma ruhsatını yenileyecek sürücülerden detaylı sabıka kaydı ve sağlık raporu isteneceği bilgileri basına yansıdı.

Şoförlerin çok önemli toplumsal bir görevi yerine getirdiklerini ifade eden Genel olarak , "Şoför esnafı hepimizin can, mal ve namusunu emanet ettiği saygıdeğer insanlar ama her meslekte olduğu gibi çürük elmalar çıkabiliyor. Bu uygulama, kimseye bir suçlama değil, aksine çürük elmaları ayıklayabilmek için bir sistem" bunun için denetim ve sağlık mekanizmasının önemi ortaya çıktı. Mersin’de meydana gelen ve tüm vatandaşlarımızı derinden üzen Özge Can Aslan olayından sonra ticari araç sürücüleriyle ilgili birtakım tedbirler ülke bazında alındı. Bu düzenlemeler yürürlüğe girdi. Yıllık çalışma ruhsatlarını yenileyecek minibüs ve taksi sürücülerinden, son bir ay içinde uyuşturucu madde kullanmadığına dair raporla, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden alıkoyma, alkol ve uyuşturucu kullanmak suretiyle trafiği tehlikeye düşürme, uyuşturucu madde satın alma, kullanma ve fuhuş gibi suçlardan suç işlemediğine dair adli sicil kaydı istenecektir. Bu suçlardan birini işlemiş olanlar affa uğramış dahi olsa Edirne Belediyesi sınırları içerisinde ticari M, S ve T plakalı araçları satın alamayacak, şoför olarak da çalışamayacak."

Özge Can’ın yasını yaşarken önlemlerin de hemen alınması bu tür olayların bir daha tekrarlanmaması için günümüz dünyasında her ne kadar insana dayalı bu tür olaylar gerçekleşse de gelişen teknoloji caydırıcı ve yardımcı hizmetleri hepimizin kullanımına sunmak olmalı.  Toplu taşıma sisteminde yolcuya, araç sahibine ve şoföre sunulan teknolojik kolaylıkların bulunduğu sistemlerin var olduğunu, bu teknolojik sistemlerin kullanılması gerekmektedir.

Kısacası, Teknolojik sistem sayesinde, araç kontak kapatsa dahi devamında 30 dakika daha araç içinde 2, dışında 1 kameranın sürekli görüntü kaydettiğini ve aracın yerinin istenildiği anda tespit edilebildiğini belirten sistemin sunduğu bu imkânların Türkiye’nin genelindeki tüm araçlara yayılarak, herkesin üzerine düşen görevi layığıyla en iyi şekilde yerine getirmesi İl Valilikleri ve Belediyelere minibüsçü camiası yetkililerinin bunu takip etmesi böylece  “Böylelikle şehirlerimiz daha güvenli ve insanların birbirine daha çok güvendiği bir toplum olma yolunda ilerletebiliriz. Örnek olarak bu sistemin tüm Türkiye’ye yerleşmesini de sağlamalıyız. Bu sistem tüm toplu taşıma araçlarında olsaydı Özge Can’ın kaybı önlenebilirdi. Bununla birlikte fiziksel çevrede karşılaşılan problemler, kaldırımların arabalarca işgali sonucu sokakta rahat yürümeme, kaldırım yüksekliklerinin bir standardı olmaması yüzünden doğan sıkıntılar, çoğu zaman yarardan çok zarara sebep olan kaldırım ve yol yapım çalışmaları ile eksik kentsel aydınlanma, konut alanlarının çevre kalitesi, aydınlanma ve peyzaj gibi güvenlik konuları, çöplerin toplanması, yeşil ve oyun alanlarının varlığı /yokluğu gibi yerel yönetimlerin hizmet alanlarını kapsayan konular sınıf ayırt etmeksizin kadınların günlük yaşamını doğrudan etkilemektedir. Bu sorunlar bebek puseti ya da alışveriş arabası taşımak durumunda olan, küçük çocuklarıyla dışarı çıkan ya da yüksek topuklu ayakkabı giyme tercihinde bulunmuş birçok kadının kent içinde hemen her gün karşılaştığı sorunlardır. Kısaca, kamusal mekânlardaki tasarım hataları, kalabalık ya da tenha alanlar, kadınlar tarafından bir tehdit unsuru olarak algılanmaktadır. Örneğin kentsel ışıklandırma ya da ulaşım araçlarının kalabalığı gibi problemler, kadınlar için güvenlik olgusunu ön plana çıkarmaktadır. Karanlık sokaklardan geçmemek, hava kararmadan eve dönmek kadınların güvenlikleri konusunda tecrübe etmek zorunda kaldıkları tehditlere karşı aldıkları önlemlerden sadece birkaçıdır.   

            Kadınların kent pratiklerine ve bu alanda karşılaştıkları sorunların temeline bakıldığında, mekân kullanıcısı olan herhangi bir bireyin da aynı problemleri tecrübe ettiğini kabul etmekle beraber, kadınların bu kullanıcılar içinde daha dezavantajlı olduklarını vurgulamak gerekmektedir. Kadınlar,  bu sorunlarla başa çıkabilmek ve toplumsal üretim ve tüketim gibi pek çok aktiviteye katılabilmek için bütün kentsel hizmetlerin olabildiğince yerelleştirildiği bir yapıya ihtiyaç duymaktadır. Dolayısıyla, planlayıcılar veya politika üreticilerinin, kamusal alanda mekânsal düzenleme kararları alırken, alışılageldiği üzere kentteki tüm mekân kullanıcılarına yönelik yapılan genel cinsiyet –körü yaklaşımları bir kenara bırakıp, kadınların yaşadığı dezavantajları da göz önünde bulunduran çalışmalar yapması gerekmektedir. 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar