Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

Şu çevre sorunumuz...

Canlıların ve doğanın nefes alması için yeşile, ormana ihtiyaç olduğunu herkes bilir, çünkü bitki oksijen üretir, karada yaşamanın temel aracı da oksijendir zaten, oksijen olmayınca yaşamı sürdürmek mümkün olmuyor.

Oksijen olmayınca sadece insan değil, karada yaşayan tüm canlı organizmalar, boğulur, yok olur.

Toprağın çok ihtiyaç duyduğu yağmur bile, yeşilin, ormanın en fazla olduğu bölgelere düşer.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde çevreyi yeşillendirmek, ağaçlandırmak, insana düşen en büyük görevlerden biridir.

Günümüzde yapılan tartışmalardan biri de çevre ile ilgilidir.

Temel başlıklarından biri temizlik olan bu tartışmanın bir diğer başlığı ise, yeşile verilen değerdir.

Bu nedenle ormanı ve yeşil alanları en fazla olan ülkeler, örnek olarak gösterilen ülkeler oluyor.

Aslında nasıl ki günümüzde suya ve petrole eskisinden birkaç kat daha ihtiyaç duyuluyorsa, aynı şekilde sağlıklı bir doğa ve sağlıklı bir yaşam için, yeşil bir doğaya, çevreye de o ölçüde gereksinim var.

Zaten buna ilişkin de zaman zaman yerel, ulusal ve hatta uluslararası düzeyde paneller, sempozyumlar ve farklı etkinlikler düzenlenerek toplumsal bir bilinç oluşturmaya çalışılıyor.

Yerleşim alanlarında, hatta kırsal ve çorak kesimlerde yeşil alanların oluşturulması için önemli öneriler yapılıyor.

Ülkelerin aldığı önlemlerin yanı sıra günümüzde çevrecilerin de en hassas olduğu konulardan biridir ağaç ve yeşil.

Ne var ki bir politika, ya da temel bir davranış haline getirilmek istense de, sonradan ağaca ve yeşile gerekli özenin gösterilmediğini, konunun ciddiyetinden uzaklaşıldığını görmek mümkün oluyor.

Tartışmalar, konuşulan konular, düşünülen önlemler masada kalıyor.

Bu konu, Van'ın da gündeminde olan bir konu.

Van, ağaca oldukça hasret bir il.

Son yıllarda bu yönde adımlar atılsa da aslında Van’da, ağaçlandırma ve yeşillendirme alanında daha yapılacak çok iş var.

Özellikle yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor.

Elbette ki ağacı her vatandaş dikebilir, bunu yapmalıdır da, ancak buna öncülük edecek bir organizasyonun olması konunun ciddiyeti ve devamlılığı açısından da önemlidir.

Bir de yeşil konusunda, yerel yönetimlerin el değiştirmesi durumunda bir kayıtsızlığın yaşanmaması gerekiyor.

Öyle ki kuruyan ağacın yerine başka ağaç dikmekte de fayda var.

Çünkü ne olursa olsun, ağacı, yeşili, çevreyi, dolayısıyla insan sağlığını birçok şeyin dışında tutmak gerekiyor.

Kısacası, dünyanın bir numaralı gündemi olan çevre ve yeşil konusunda bizlerin de hassas olması gerekiyor.

Özellikle yerel yönetimlerin, kendi sorumluluk alanında olan ve kuruyan her ağacın hesabını iyi yapması ve gerekirse ilgili personelden hesap sorması gerekiyor ki, bu konu bir toplumsal duyarlılığa vesile olsun.

Yoksa daha sonra başkalarına, yeşili ve ağacın önemi konusunda açıklama yapmamız ve anlaşılmamız mümkün olmaz.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar