Misbah Eratilla

Misbah Eratilla

Mail: m.eratilla@gmail.com

"Risale-i Nurları Amerika’ya götür"

Hekimoğlu İsmail’in (Ömer Okçu, vefatı: 15 Ocak 2022) bir müddet Nihal Atsız’la, bir dönem de Necip Fazıl ve Osman Yüksel ile birlikte çalışmaları oldu.

Çevresinde eserleri yasaklanmış Said Nursi diye bir âlimin ismi çokça konuşulunca meraklandı. Onu nasıl görebilirim diye çeşitli yollar aradı. Araştırmaları sonunda talebelerinin Süleymaniye’deki Kirazlı Mescit Sokağı 46 numaralı evde kaldıklarını öğrenir. Bunun üzerine hemen yanlarına gider. Talebelere Bediüzzaman’ı ziyaret etmek istediğini söyledi. Talebeler onun ziyareti yapabilmesi için Bediüzzaman’a elle yazılmış bir kitap götürmesi gerektiğini söyledikten sonra ona bir kitap verdiler. Hekimoğlu 1957 yılı içerisinde bir asker olarak Eskişehir üzerinden Emirdağ’a gitti. Bediüzzaman’ın evini buldu. Kapıyı açan talebelere durumunu anlattı. Onu içeri aldılar. Bediüzzaman’ın bulunduğu odaya girdi. Hoş geldin safhasından sonra Hekimoğlu İsmail, Bediüzzaman’a “Efendim, ben Kur’an okumasını bilmiyorum. Ne yapayım?” dedi. Bediüzzaman “Günah-ı kebâiri terk et. Sünnet-i Seniyyeye ittiba et. Namazı erkânı ile kıl. Sonundaki tesbihatı yap!” dedi.” Ziyaretten sonrası dışarı çıkar çıkmaz kalem ehli olduğundan kalemini defterini çıkardı ona söylenenleri yazdı. Sonraki günlerde İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen’e gitti. Kâğıda yazdıklarını ona uzattı. “Hocam, bunlar nedir?” dedi. Ömer Nasuhi yazılanlara baktı. “Evladım, bunlar ilmihaldir. İlmihali al oku, hallolur bu iş.” dedi.

Bediüzzaman, Hekimoğlu’na ziyareti esnasında “Amerika’dan ve Almanya’dan Risale-i Nur isteniyor, oraya götür!” deyince Hekimoğlu askerde füzeci olduğundan her yıl Amerika’ya gider orada füze atışları yapardı. İçinden “Tamam!” dedi

Hekimoğlu’nun bir süre sonra Amerika’ya görevi çıktı. Yola çıkarken bir bavula şahsî eşyalarını bir bavula da Risale-i Nurları koydu. Hâlbuki Risale-i Nur’u daha yeni tanımıştı. Yola çıktı. Türkiye gümrüğü, Amerika gümrüğünde yüz altmış subay ve astsubayın bavulları arandı. Hekimoğlu’nun bavulu aranmadan Amerika’ya vardı. Kitapları kime vereceğini bilmiyordu. Sonunda kendi kendine Bediüzzaman bana bir yol gösterir, diyerek sabırla beklemeye başladı.

Hekimoğlu, Teksas Eyaleti, Elpaso şehrinde dünyanın en büyük füze ve uçak okuluna geldi. Kimse bu bavulda ne var diye sormadı. Hâlbuki burada ayakkabı boyasından, tıraşlarına kadar her şeye dikkat ediliyordu ama bavula kimse bakmadı. Tatbikat başlamak üzereyken bir papaz geldi. Füzelerin insanlık âlemine faydalı olması için dua etti ve birer İncil dağıttı. Hekimoğlu bir tanesini aldı. Yatakhaneye gitti ve İncil’i birinci sayfadan karıştırmaya başladı. Birinci sayfada “The İslamic Center Washington” diye bir yazı gördü. Araştırmaları sonunda “İslam Merkezi Washington” adresini bulunca hemen oraya bir mektup yazdı. “Türkiye’de Bediüzzaman Said Nursi isminde bir İslam âlimi var, eserlerini getirdim. Ne yapayım?” dedi. Gelen cevapta “Postaya ver, gönder!” dediler. O da postaya verdi.

Hekimoğlu dört yıl sonra tekrar Amerika’ya gitti. Uçakla Washington’a indi. Orada küçük bir odada kilitli camekân içinde Latince yazılan İhlâs ve Uhuvvet Risalesi kitapları, diğer tarafta ise el yazmalı ve teksir büyük büyük kitapları sergilenmişti. Hekimoğlu arkadaşlarına kitapları göstererek “Bunlar Risale-i Nur’dur, Bediüzzaman’ındır. Bediüzzaman bir İslam âlimidir” diye onlara uzun uzadıya anlattı.

Hekimoğlu’nun Amerika seyahati 1956’da başladı, on sene devam etti. On defa füze atışı yapmak için Amerika’ya gitti.

Hekimoğlu İsmail Bediüzzaman’la bir daha görüşemedi ama 1958 yılında Tarihçe-i Hayat kitabı basılırken formalarını alıp tek tek okudu. Hekimoğlu’nu etkisi altına alan Bediüzzaman’ın yaşantısı ve hayatı olmuştu. Bu etki ve bağlanma hayatının sonuna kadar sürdü.

Hekimoğlu bir sohbetinde “Risale-i Nurları okumasaydım, hayatım mahvolurdu. Beni Risale-i Nurlar kurtardı. Beni en çok etkileyen Uhuvvet, İhlâs ve İktisat Risaleleri oldu. Bu üç risalenin bende bıraktığı etki, yıllar sonra bile ilk günkü gibi devam etmektedir. Benim şu anda yazdıklarımın, konuştuklarımın hepsi Risale-i Nurdandır. Hala Risale-i Nur okuyorum.” dedi.

Kaynak: 

Ömer ÖZCAN, Ağabeyler Anlatıyor-7

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar