Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

Özür dilemenin çeşitleri

İnsan ilişkilerinde öyle anlar var ki, hiç beklenmedik olaylar olur ve o sırada bazen isteyerek, bazen de istemeyerek de olsa kırgınlıklar meydana gelir.

Ve araya zaman girer, bu bir silkelenme sürecidir, sinirler yatışır, moraller düzelir, bir anlamda sular durulur ve bir pişmanlık hali oluşur.

Taraflar çaktırmadan tam o sırada harekete geçer ve özür babında birbirlerine jestlerde bulunur.

Ya bir davet gönderir, ya yanından geçerken gülümser, ya da bir başka tanıdığın aracılığıyla kendisini över.

Bunun adına, "örtülü özür" diyebiliriz.

Ya da "gizlenmiş özür"

Gururlarına yedirememelerindendir, karşı karşıya geçip "özür dilerim, seni kırdım" gibi bir söz etmeyi zayıflık saydıklarındandır bu…

Bir de cesur davranış gösterenler vardır.

Kendisi haklı olduğu halde bir bakmışsınız gelip sizden özür dilemiştir, haksız olduğunuza adınız gibi eminsiniz, aslında sizin gidip ondan özür dilemeniz gerekiyor, ama karşı taraf harekete geçince iş işten geçiyor ve siz bir o kadar da mahcup duruma düşüyorsunuz.

Buna da "açık özür" demek mümkün.

"Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" diyenler de var.

Ya mütevazı bir misafir grubudur, ya da seçim zamanı oy istemek için kapınıza dayanan siyasi parti çalışanlarıdır.

Misafiri dışta tutarsak, siyasi parti çalışanlarının bu tür bir özür dilemeleri de siyasetin bir parçasıdır.

Biz buna da "sahte özür" diyelim.

Çalışma ortamında, evde, sokakta, ya da herhangi bir toplumsal alanda karşılaşmışsınızdır, tartışan iki kişiden biri "aa çok özür dilerim" der.

Oradaki konu şudur;

"Aaa çok özür dilerim" diyen kişi, tartışılan konuda kendisini haklı sayan kişidir ve ona rağmen özür dilemektedir.

Buna da her halde olsa olsa "kabadayı özrü" denir.

Bizde çok anlatılır; iki kişi sokakta yürürken omuz omuza çarpışır, kendini haksız gören biri diğerine "pardon" der, diğeri de dönüp "pardon babê teye/pardon babandır" diye cevap verir.

Bilmem buna "özre karşı özür" mü denir, yoksa yanlış anlama mı?

En iyisi biz buna "yanlış anlaşılmış özür" diyelim.

Bir de, orta ya da büyük ölçekli tahribatlar sonrası yapılan değerlendirmeler, yorumlar vardır.

Duyunca şaşıp kalırsınız.

Tarlanıza hayvanları sürer, ekinlerinizi berbat eder, sonra da gelip size:

"Şu sarı boğa yok mu, çok berbat bir hayvan, bir türlü başa çıkamıyoruz."

Düşünebiliyor musunuz tüm bir sürü tarlaya girmiştir, suçladığı ise, sarı boğa, kendisi ya da sürü çobanının hiçbir suçu, hatası yok!

Buna da "kaçamak özür" diyelim biz.

Tüm bu özürleri bir araya topladığımızda galiba en gıcık olanı "kaçamak özür", en doğrusu ise "açık özür."

Herkese hem açık sözlü, hem de "açık özürlü" günler dileğiyle…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar