Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

Muhalefeti tıkatan ‘kırmızı çizgi’ siyaseti

‘Altılı Masa’ diye anılan muhalefet bloğu, çoğu konuda iktidar olmayı hedefleyen bir masa değil, iktidarın ‘onay masası’ gibi davranıyor.

İç politikada da dış politikada da bu böyle…

Neden peki, çünkü muhalefetin iktidarla ‘kırmızı çizgileri’ aynıdır da ondan, geriye düşmemek için birçok konuda iktidarı onaylamak zorunda kalıyor.

Mesela iç politikada iktidar ile muhalefetin şu aralar en önemli ortak ‘kırmızı çizgisi’ HDP’dir. İktidarın yönelttiği sert ithamlardan dolayı ‘HDP’ dendiği zaman muhalefetin nutku tutuluyor, ne diyeceğini şaşırıyor.

Gerçi ‘Cumhur İttifakı’ diye bildiğimiz iktidar bloğu daha gözaçık davranıyor, yeri geldiğinde kırmızı çizgi falan dinlemiyor HDP ile görüşüyor, konuşuyor ama muhalefet bloğu bunu denemek bile istemiyor. Muhalefetin denemek istemeyişi ise tamamen iktidardan rol çalıp biraz daha oy devşirme planından kaynaklanıyor.

Oysa yerel seçimlerde muhalefete büyükşehir belediyeleri kazandıran HDP şu anda da tüm seçim araştırmaları sonuçlarına göre destekleyeceği tarafı iktidar edecek, destekleyeceği cumhurbaşkanı adayını seçtirecek kilit parti konumunda…

Tabi muhalefet partileri bunu biliyor ve yerel seçimlerde yaptıkları gibi 2023 seçimleri için de HDP’ye karşı bir nevi ‘cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarınızı istemiyoruz ama yan cebimize koyabilirsiniz’ yaklaşımını sergiliyor.

Dış politikada da muhalefet, özellikle de CHP, zamanında hükümetin Suriye politikasını eleştirse de İstiklal’deki patlama, Suriye’ye uçak kaldırılması ve şimdi de konuşulan ‘kara harekâtı’ konularına müdahil olamıyor, yorum yapamıyor, görüş belirtemiyor, sadece iktidarın yaptıklarını izlemekle yetiniyor.

İktidarın Mısır, Suriye, BAE ve Suudi Arabistan ile yaşadığı önce ‘düşman’ şimdi ise ‘dost’ şeklindeki tutumu konusunda da muhalefetin kamuoyunu tatmin eden bir tepkisi olmadı, bir iki kem-kümlü sözcük ise durumu kurtarmadı bana göre.

Neden böyle tüm bunlar peki, çünkü dış politikada da iktidar ile muhalefetin ‘beka sorunu’, ‘milli mesele’ gibi ortak kırmızı çizgileri var, muhalefet iktidarın dış politikadaki pratiklerini yanlış bulsa da dış politikadaki eksikleri eleştirip bu kırmızı çizgileri aşma cesareti bulamıyor kendinde, çünkü eleştirse iktidarın ‘bunlar hain’ propagandası yapacağından korkuyor.

Muhalefetin kırmızı çizgilere sıkışmış bu biçare hali ise kendine özgü bir politika üretmesini engelliyor. Dolayısıyla muhalefet bu politikasızlık nedeniyle son iki yıldır net bir şekilde yaşanan ekonomik sorunlar başta olmak üzere ortaya çıkan ve tehlikeli boyutlara ulaşan diğer iç ve dış sorunlara rağmen oylarını artıramıyor, aksine yaşanan sorunların sorumlusu kabul edilen ve 20 yılı aşkın süredir iktidardaki partinin oylarında yükseliş söz konusu.

Hâsılı, şu anda Türkiye’deki seçmen, sıkı sıkıya bağlı olduğu kırmızı çizgiler nedeniyle ‘savaş istemiyoruz’ diyemeyen, iç sorunları doğru teşhis edip çözüm için doğru fikirler üretemeyen bir muhalefetle karşı karşıya ve bu muhalefet de iktidar olmak için kafası günden güne karışan seçmenden oy istiyor!

Hep sorulur; ‘neden CHP’nin oyları bir türlü yüzde 25’in üzerine çıkmaz’ diye, işte fotoğraf ortada, her seferinde iktidardakinin onay masası olursanız, sorunlar konusunda kendi tutarlı çözümleriniz yoksa kırmızı çizgileriniz çoksa ve iktidardakilerle ortaksa bu kırmızı çizgiler, elbette ki yerinizde sayarsınız. 

Hatta şöyle bir gerçek de var; mesela Kürt meselesinde 80-90 yıl çözüm üretemeyen CHP’nin önünü şu anda iktidarda bulunan AK Parti açtı. CHP şu anda rahatlıkla ‘Kürt vatandaşlar’, ‘Kürt sorunu’ diyebiliyorsa AK Parti sayesindedir. Kendi iktidarları dönemine Kürtçe yasaktı çünkü konuşana cezalar veriliyordu, başörtüsü konusunda da öyle…

İktidarın bu psikolojik üstünlüğünü de bir kenara yazalım.

Çünkü bu iki sorunla ilgili kamuoyu halen CHP’ye şüphe ile bakıyor. ‘İktidara geldiğinde Kürtçeyi yine tümden yasaklar mı, başörtüsü yasağı yine olur mu?’ diye bir tartışma da kamuoyunda yapılmıyor değil.

Kısacası, ‘kırmızı çizgi’ siyasetinden kendini kurtaramayan ve siyasette günün koşullarına uygun projeler üretemeyen muhalefet bloğu, adını anmaktan korktuğu HDP eğer destek vermezse iktidar yüzü göremeyeceği, gösterecekleri cumhurbaşkanı adaylarının kazanamayacağı net olarak ortada…

Anlayacağınız, muhalefet bu önümüzdeki seçimlerde de kendi ‘kırmızı çizgi’ hatlarındaki HDP’ye yan cebini göstermek zorunda kalacak!

Tabi bu ne kadar ahlaki bir davranış, o da ayrı bir konu...

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar