Osman Turğut

Osman Turğut

Mail: o.turgut@vanmed.net

MADDE BAĞIMLILIĞININ ARKASINDA YATAN SEBEPLER

Günümüz Batı toplumlarında madde kullanımı öylesine büyük bir bozulmaya yol açmış ve felaket halini almıştır ki, artık durum iç kimyasal savaş olarak nitelenir olmuştur. Boyutu aynı olmasa bile, Türkiye için de aynı tehlike kapımızı çalmaya başlamıştır.

Madde kullanımının toplum üzerindeki etkilerini hesaplamak ve kesin olarak ortaya koyabilmek oldukça zordur. Çünkü, bu maddelerin zararlı etkilerinin bir kısmı hemen ortaya çıksa da birçoğu, ancak onlarca yıl sonra kendini göstermektedir. Kendini geç belli eden etkilerin başında bir sonraki neslin gördüğü zararlar ile toplum üzerindeki olumsuz etkiler gelir. Ebeveyni madde almış olan bireylerin gelişimi çeşitli yönleriyle etkilenmektedir. Aynı şekilde toplumlarda kültürel yozlaşma, ailenin yıpranması, ekonomik kayıplar, insan güç ve emeğin kaybı, eğitimin aksaması ve suç oranların artmasıyla gelişme hızını kesen birçok zarara uğramaktadır.

Türkiye’de madde kullanım bozukluklarının prevalansı hakkında kesin bilgilere sahip değiliz, zira ülke genelinde epidemiyolojik bir çalışma henüz yapılmamıştır. Bazı lokal çalışmalar ile hastane ve polis kayıtları ise kesin oranlara ulaşılmasına imkan vermemektedir. Ancak gerek günlük gözlemler ve gerekse yapılan bazı lokal araştırmalar madde kullanımının toplumda giderek yaygınlaştığını, maddeye başlama yaşının giderek düştüğünü göstermektedir.

Madde kötüye kullanımı ve bağımlılığı, erkeklerden daha sıktır. Alkol içinde söz konusu olan bu farklılaşma alkol dışındaki maddelerde daha belirgindir. Madde kötüye kullanımına işsizlerde ve azınlık gruplarında daha fazla rastlanır.

Bütün ülkelerde yapılan çalışmalar yasaklı madde kullanımının evsiz barksız gençlerde, düzensiz hayat süren kimselerde ve insanlar arası ilişkilerinde yetersizlik olan kişilerde daha yaygın olduğunu göstermektedir.

ABD’de son zamanlarda yapılan, geniş bir kamu araştırmasında, madde kötüye kullanımı veya madde bağımlılığı teşhisi almış erkeklerin %76’sında, kadınların %65 ‘inde başka bir psiyatrik bozukluğun da bulunduğu tespit edilmiştir.

Bağımlı bir bireyin bulunduğu aile içinde diğer bireylerin de madde kullanma ve/veya bağımlı olma riskleri artmaktadır. Aile içindeki bağımlıdan belirgin bir şekilde etkilenen diğer aile bireylerinin davranışsal modellerini tanımlamak için Eş bağımlılık terimi kullanılmaktadır. Eş bağımlılığın karakteristik özelliklerinden en önemlisi onaylayıcı destekleyici davranıştır. Diğer bir özellik, bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmemesi durumudur. Ayrıca madde kullanıcılar gibi aileleri de inkar mekanizmasını kullanarak, madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan önemli problemleri küçümseme ve önemli bir sorun oluşturmuyormuş gibi davranma eğilimindedir.

Eş bağımlı aile üyeleri, tıpkı bağımlılar gibi dışarıdan yardım ve müdahale edilmesinin gerekli olmadığını düşünür ve yaşanan başarısızlıklara rağmen biraz daha gayret gösterilerek sorunla başa çıkabileceğine inanır. Bütün bu ilave çabalara rağmen kontrolü sağlayamayınca da bağımlı kişi ya da hastalık süreci yerine, kendilerini başarısızlıktan sorumlu tutup öfke, özgüven kaybı ve depresyon içine girerler.

Sosyal Çevre, hem kişiyi etkileyip madde kullanımına yakın hale getirerek hem maddenin elde edilebilirliğini kolaylaştırarak ve hem de madde alt-kültürlerini oluşturarak madde kullanımı ve bağımlılığının ortaya çıkması ve sürdürülmesinde etkili olur.

Bir toplumda madde kullanımının hoş karşılanması madde kötüye kullanımı ve bağımlılığının yaygınlaşması riskini arttırır. Buna karşılık, toplumun değer yargılarının madde kullanımına karşı çıktığı ve desteklemediği ortamlarda, madde kolay elde edilebilse bile kullanımı çok düşük kalabilmektedir.

Herhangi bir maddenin kullanımının kişiye bir üstünlük veya sosyal statü kazandırdığı durumlarda bu maddelerin bağımlılığına daha çok rastlanır. Örneğin, sigara içmenin erkeklik ve üstünlük işareti sayıldığı alt ve orta ekonomik tabaklarda sigara bağımlılığına, kokain kullanmanın moda olduğu ve kişiye itibar kazandırdığı üst ekonomik tabalarda kokain bağımlılığına daha çok rastlanır. Akran ve arkadaş grupları, kişileri madde kullanımına özendirebilir, İşsizlik, evsizlik ve başka ekonomik sorunlar da madde kullanımı üzerinde etkili olabilen sosyal faktörlerdir.

Hemen her madde için ayrı bir alt –kültür oluşur ve bazen birinden diğerine geçiş olur. Örneğin, önceleri esrar alt –kültüründe bulunan bir kişi daha sonra eroin alt –kültürüne dahil olabilir veya memleket değiştirmek ya da kullanılan maddenin ortadan kalkması gibi sebeplerle başka alt –kültürlere geçiş yapabilir.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar