Prof. Dr. Ahmet Özer

Prof. Dr. Ahmet Özer

Mail: a.ozer@vanmed.net

LİDERLİK DERSLERİ-3 /ÇARPICI BİR ÖRNEK

Liderlik kısaca, etkilemektir.

Bir kişi 1)umut olabiliyorsa 2)güven duygusu yaratıyorsa 3)meraklı ve ilgiliyse liderlik potansiyeline sahip demektir. Umut, insanları yanınıza çeker, her başarı için umut etmek, hayal etmek en önemli motivasyondur. Güven, size umut bağlayarak gelmiş insanları yanınızda tutar, güven yaratamazsanız şüphe oluşur, şüphe ile yaklaşılan birisinin peşinden kimse gitmez. Merak ve ilgi ise umut ve güveni tazeler, pozitif bir tutum sağlar.

Lider kumaşına sahip kişiler bu yüzden umutturlar, güven duyulan kişidirler, kendilerinden ziyade öncülük ettikleri kitleyi ve süstür edindiği “davayı” düşünürler. Lider daima diğerlerini dinler, onların kendi hikayelerini anlatmalarını sağlarlar. Anlamlı ve etkili konuşurlar, konuşurken beden dilini de kullanırlar. Çünkü başkalarını etkilemenin en etkili yolu iletişim kurmak ve etkili konuşabilmektedir.

İletişimde etkili olabilmek için beş temel unsur söz konusudur: Bunlar 1) kelimeler 2) iletişim tarzı, diksiyon 3) ses tonu 4) beden dili 5) yüz ifadesidir. Bu beş unsurun senkronize harmonik uyumu liderin etkileme gücünü artırır.

Liderin başkalarının gücüyle sonuca ulaştığını söylemiştik. Öncelikle o başkalarına umut olacak, onları yanına çekecek, sonra motive edip potansiyellerini ortaya çıkaracak ve nihayet onları hedefe yönlendirerek sonuca ulaşacaktır. Liderlik için dış görünüş (karizma) gerekli ama yeterli değildir. Kıvrak bir zeka, yüksek organizasyon gücü ve üstün yönetme yeteneği de gerekir. Bunlar bir arada olmadığında liderin başarılı olma şansı yoktur.

Bu bağlamda çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. İki dağcı 1911 yolunda Güney Kutbu zirvesine çıkmak için, birbirinden habersiz, ekipleri ile birlikte aşağı yukarı aynı noktadan yola çıkarlar.

Birinin adı Scot, diğeri Amundsen. Scot İngiliz, daha önce de Güney Kutbuna bir yolculuk yapmış ama zirveye çıkmadan dönmüş, yani yol ile ilgili tecrübesi var, bu yolculukta kendisine çok güveniyor ve ona dört kişi eşlik ediyor.

Amundsen ise Norveçli bir dağcı, başka tırmanma deneyimleri var ama Güney Kutbuna ilk yolculuğu, işine sıkı sarılıyor ve iyi hazırlık yapıyor, ekibi toplam dört kişi.

Önce sonucu söyleyeyim sonra neden böyle olduğunu ve liderlik farklarını ve bir iş için liderin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyayım. Scot zirveye çok yaklaşıyor ama başaramıyor o ve beraberinde götürdüğü diğer dört kişi donarak ölüyor. Amundsen ise ekibiyle zirveye çıkıyor ve ekibini sağ salim geri getirmeyi başarıyor.

Neden?

1-Amundsen bu yolculukta kurban alışkın kar köpeklerini kullanıyor.

Scot daha önceki bir yolculuğunda köpeklerle bir sorun yaşadığı için onlara karşı ön yargılı davranıyor, köpekler yerine o bölgeye mahsus bir çeşit at olan hayvanları ve daha o zaman yeni denenen kar motorları kullanıyor. Dolayısıyla geçmişte köpeklerle yaşadığı bir sorunu o güne taşıyarak ilk yanlışını yapıyor. İkircikli davranıyor. Kar motorları henüz ı zaman tam olarak denenmediği halde onları kullanıyor, yetinmiyor bir de bir çeşit o bölgenin atlarından olan hayvanları kullanıyor. Amundsen ise her şeyden önce çok kararlı davranıyor, yüz yılllardır denenen her türlü soğuk koşula dayanıklı kar köpekletini kulllanıyor. Bu seçim bile liderlik farkını bariz biçimde ortaya koyuyor.

2-Amundsen ekibini işin ehli kişilerden seçiyor. Örneğin bir profesyonel köpek baskıcısı, iyi bir dağcı ve iaşeci vb özellikleri olan insanlardan seçiyor. Kendini bu yolculuğa en iyi biçimde hazırlıyor.

Scot ise ekibini kendi sosyal çevresinden eş dost arasından seçiyor. Kendini bu yolculuğa hazırlamak yerine daha çok yemeklere katılıyor, bağış toplamakla uğraşıyor, reklam yapmakla meşgül oluyor.

3- Amundsen çelik bir disipline sahip.? Sürekli spor yapıyor, kondiksiyonunu koruyor; bunun için her gün 15 km yol yapıyor. Scot kendine güveniyor bu tarz şeyleri çok önemsemiyor. Bunlara harcayacağı zamanı sosyal etkinliklere katılarak geçiriyor.

4-Amundsen yararlı paranoya dediğimiz tedbirli davranmayı elden hiç bırakmıyor. En kötü senaryoya göre hazırlık yapıyor. Eğer olmazsa ne yaparım, eğer öyle değil de böyle olursa (sözgelimi hava bozarsa, fırtına koparsa) ne yaparım diye A, B, C senaryolarına göre hazırlık yapıyor. Bunun için giderken ve gelirken en kötü senaryoya göre kendini hazırlıyor; karda, fırtınada yolunu bulmak için uzun çubuklar dikiyor.

Scot ise kendi tecrübelerine fazlasıyla güveniyor ya bu tedbirleri hiç almıyor ya da çok az alıyor.

5-Amundsen dengeye dayalı bir yaratıcılığı sonuna kadar kullanıyor. Kar koşulları, köpekler, uzman ekip ve kendi beceri ve konduksiyonunu birlikte harmanlayarak dengeli bir biçimde kulllanıyor.

Scot ise köpek yerine at kullanıyor, uzman ekip yerine eş dostu alıyor ekibine, kar koşullarını minimize etmek için gerekli tedbirleri almayı çok önemsemiyor, kendi tecrübe ve liderlik deneyimlerine ve kendi geçmiş başarılarına çok güveniyor.

Oysa bir düşünürün dediği gibi, başarılı insanların en büyük laneti geçmiş başarılarıdır. Scot da geçmiş başarılarına çok güveniyor. Yaptım oldu, yaparsan gene olur, diye düşünüyor.

Sonuç; Scot ve ekibi donarak ölüyor, Amundsen ve ekibi hedefe ulaşıyor ve başarıyla sağ salim 99 gün sonra geri dönüyor.

Günümüze gelecek olursak. Bu gün insanları bir araya getirebilen, farklılıkları birleştirebilen ve farklı olanları bir arada tutabilen ve yöneten liderlik makbuldür. (Devam edecek)

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar