Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

Kapıköy Sınır Kapısı neden açılmıyor?

Aslında soruyu şöyle sormak gerekiyor; Kapıköy Sınır Kapısı’nın yer aldığı İran sınırından neden kaçak kimseler rahatlıkla geçebiliyor da yasal bir kapıdan yasal geçişler olmuyor?

Çünkü gün yok ki İran sınırından Van’a onlarca, bazen yüzlerce mülteci kaçak yollardan geçiş yapmasın!

Van’ın neredeyse her gün mutlaka İran üzerinden gelen Afganlı, İranlı, Iraklı, Pakistanlı, Bangladeşli misafirleri var.

Ve bu geçişler her iki ülkenin askerlerinin nöbet tuttuğu yerlerde göz önünde gerçekleşiyor, kaçak taşımada araçlar kullanılabiliyor, hatta bunlar Van’a geldiğine topluca bir yerlerde uzun süre misafir de edilebiliyor, belki bir kısmını polis yakalıyor, ama geri kalan kısmı öyle ya da böyle batı illerine gitmek için bir yolunu bulabiliyor.

Tabi bu sırada kazalara uğruyorlar, ölüyorlar vs. ama konumuz başka madem İran sınırından Van’a, dolayısıyla Türkiye’ye girmek Pandemi nedeniyle tehlikeli, olanaksız o zaman kapı açık olduğunda gelecek insan sayısı kadar kaça yollardan gelen bu insanlara ne demeli?

Onların Van’a, dolayısıyla Türkiye’ye girişleri Pandemi ile ilgili bir sakınca oluşturmuyor mu?

Geçenlerde Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in konuyla ilgili bir açıklaması vardı; bu kaçak yollardan gelen kişilerden kaynaklanan bir tek vakaya Vanlılarda rastlanmamış, ne kadar iyi, bundan iyisi can sağlığı ama bunlar kontrolsüz bir şekilde gelip virüs yaymıyorlarsa, peki sağlık ekiplerinin kontrolünde gelecek kimseler neden virüs yaysın, bu çok açık bir çelişki değil midir?

Peki, başlıktaki sorumuza dönelim o zaman, Türkiye’nin diğer bölgelerinde yer alan sınır kapıları açıkken Pandemi gerekçe edilip Kapıköy Sınır Kapısı neden kağalı tutuluyor?

Kapının hikayesine biraz değineyim isterseniz;

Yıllarca adam akıllı bir kapı yapılması için çaba gösterdi Vanlılar, sivil toplumuyla, siyasetçisiyle, aktivistiyle, turizmcisiyle, herkesin dilinde tüy bitti, Van-Ankara arasında ayaklara kara sular indi.

Ve bu sırada İran’dan Van’a çok ciddi bir turist akışı gerçekleşiyordu, binlerce insan, kapıdan tam anlamıyla bir eziyet içinde geçiyordu, çünkü dirlik düzen yoktu, ortam yoktu, alt yapı yoktu!

Sonunda sınır kapısı yapıldı, biraz daha kullanışlı hale getirilip açıldı ama bu kez de geçişlere sınır konuldu; ülkedeki tüm sınır kapıları 24 saat hizmet verirken, açıkken, Kapıköy Sınır Kapısında giriş-çıkışlar sabah 09.00, akşam da 18.00 saatleri arasında sınırlandırıldı.

Van’a giriş-çıkış yapmak isteyen İranlı binlerce turistin bu kez en fazla yakındığı konu bu süre kısıtlaması oldu.

Çünkü insanlar zaman darlığı nedeniyle koşuşturmaktan gözünü açacak, dolaşacak, eğlenecek, bir otele yerleşecek, alışveriş yapacak zaman bulamıyordu. 

Öyle ki bu süreçte artık insanlar buraya “sınır kapısı” demek yerine “sinir kapısı” demeye başlamışlardı.

Evet, dün kapı yapılmıyordu, yapılınca da giriş-çıkışlar sınırlandırılıp her şey zora sokuluyordu, şimdi de ülkedeki her kapı açıkken ‘virüs girecek’ denilip Kapıköy sınır kapısı kapalı tutuluyor, açılmıyor.

Peki, bunu nasıl okumamız lazım, hiç kötümser düşünmeden şöyle bir tespit yapmak mümkün mü acaba; evet, Kapıköy’ü kapalı tutmada haklılık payı var, çünkü virüs Habur’dan, İpsala’dan, Cilvegözü’nden girmez, ama Kapıköy’den girer!

Doğru mu bu sizce, öyle mi olacak, virüs sadece Kapıköy’de mi bekliyor bizi?

Peki böyle değilse, virüsün her kapıdan içeri girmesi mümkünse yoksa o zaman burada yaşayan insanları ekonomik olarak zor duruma düşürmek midir esas gaye?

Sıklıkla dile getirildiği gibi “açlıkla terbiye” gayesi mi yatıyor bu davranışın altında?   

Öyle ya, aynı İranlı turist uçakla Antalya’ya, İstanbul’a, Marmaris’e gidebiliyor da bu normal oluyor da neden Van’a, Erzurum’a, Ağrı’ya, Hakkari’ye gitmeleri anormal?

Van halkı bu soruları soruyor, sormuyorlar, düşünmüyorlar, tereddüt etmiyorlar, siyasetin tutumundan kuşku duymuyorlar diye zannetmeyin, Van halkı her keresinde kuşkusunu dile getiriyor.

Hatta bu kuşkularını siyaseti tiye alan bir etkinlikle çok açık bir biçimde ifade etmeye çalışacaklar, nedir o, kapı açılsın diye dua edecekler yarın.

İşte bu dua bazılarının tersten okuduğu gibi bilinmezliğin duası değil, acizliğin de değil, bura halkının ciddiye alınmadığının, sorunlarına çözüm aranmadığının dışa vurulmasıdır, kuşkuyu dile getirmektir, yönetenlerin niyetini sorgulamaktır.

Hasılı, Kapıköy Sınır Kapısı’nın ülkenin herhangi bir sınır kapısı gibi görülmesi, muamele görmesi ve tabi ki açılması için galiba önce bazı kafaların içinin açılması lazım, bazı kafaların kendini karanlıktan kurtarması ve yenilemesi lazım, böyle olmasa kapı açılmaz, açılırsa da normal iş görmez ve Vanlıların kuşkuları da hiçbir zaman bitmez.

Benden söylemesi…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar