Misbah Eratilla

Misbah Eratilla

Mail: m.eratilla@gmail.com

Hacı Mustafa Öztürk’ün cesareti ve cömertliği (2)

1952 yılındaki “Gençlik Rehberi Mahkemesi” devam ederken ikindi ezanı okunmuş.

Bediüzzaman ve bir kısım talebeleriyle namaza giderken Hacı Mustafa’yı çağırmamış. Hacı Mustafa üzülmüş ve öylece yerinde kalakalmış. İçinden “Peygamberimiz olsa böyle yapmazdı!” diye iç geçirince Bediüzzaman birden Hacı Mustafa’ya döner. “Gel kardeşim Mustafa, sen de gel!” diyerek onu çağırır. Beraber namaza giderler. O anda Hacı Mustafa’nın ruhu ve bedeni yeni doğmuş gibi huzurla kanat çırptı.

Mustafa Öztürk bir gün parkta bir grup üniversite öğrencisiyle sohbet ederken onlara talebe olduğunu söylemiş. Talebelerden biri “Hacı amca sen nasıl talebesin? 75 yaşında talebe mi olur? Hem sen nerde okuyorsun? Nerede imtihan oluyorsun?” diye peş peşe sorular sormuş. Hacı Mustafa “Biz şöyle imtihan oluruz. Biz de toplanır bir araya geliriz. Kur’an ve tefsirini okurken polisler gelir bize baskın yaparlar. Ertesi gün tekrar derse gelenler veya gelmeyenler olur. İşte bizim imtihanımız da böyle olur.” diyerek onlara ders vermiştir.

12 Eylül 1980 ihtilali olunca Nazilli nur talebeleri bir gün evinde toplanmış. Bu zor günlerde ne tedbir alalım diye konuşmaya başlamışlar. Biri “Hükümet, şüphelendiği şahısları 3 ay içeriye atıyor. Ondan sonra mahkemeye çıkarıyor.” şeklinde açıklamada bulunuyor. Mustafa Öztürk “Ya, öyle mi? Ya, öyle mi?” der. Fakat bir türlü konuşulanları tasdik etmez. Anlamaz gibi davranır. Kısa bir süre sonra birden celalli bir şekilde konuşana döner: “Tuh, size! Biz ölüme karşı durduk. Siz 3 aya karşı duramıyor musunuz? Tedbir, hizmetimize her halükarda nasıl devam edebiliriz diye araştırıp gerekeni yapmaktır. Tedbir, dağılmak değildir.” diye bir konuşma yapar. Sonraki günlerde talebelerin tamamı hiçbir fire vermeden hizmetlere devam eder. Her konuda cesareti ve cömertliğiyle ön planda olan Mustafa Öztürk, öldürülen Terzi Mehmet Oğuz için, “Şehidimizin kanı yerde kalmasın!” diye Nazilli’de bir avukat tutar. Avukata baskı yapılınca avukat, davadan vazgeçer. Tekrar bir avukat tutar. O da baskılar sonucu davayı bırakır. En nihayet Aydın’dan bir avukat tutar On bin lira teklif eder. Ona da baskı yapılır, o da davadan çekilir. Çaresiz kalan Hacı Mustafa, Ahmet Feyzi Kul’a gider, durumu anlatır. Ahmet Feyzi hemen İstanbul’a, Avukat Bekir Berk’e gider durumu anlatır. Bekir Berk haber gönderir. “Acil bir şekilde Nazilli’de bir vekâletname hazırlayın, geliyorum!” diyerek davayı alır. Bu davada olduğu gibi Mustafa Öztürk, Nazilli’de olan her davada tüm masraflarını karşılamıştır.

Mustafa Öztürk 1900 yılında Nazilli Yazırlı köyünde doğmuştur. 31 ağustos 1989 yılında 89 yaşında vefat etmiştir ve Nazilli’ye defnedilmiş. Dar-ı bekaya göçerken malıyla, canıyla ve riyasız ihlasıyla Risale-i Nur hizmetinde iyi bir örnek teşkil etmiş ve gönüllerde taht kurmuştur.

Kaynak: 

Ömer ÖZCAN, Ağabeyler Anlatıyor-2

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar