Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

“Engelli günü sevgililer günü gibi algılanıyor”

Engelliler günü...

Birçok konuyla ilgili olduğu gibi 365 gün içinde engellilere de bir gün ayırmışız, “3 Aralık Dünya Engelliler günü” diyerek.

Dün gün dolayısıyla açıklamalar yapıldı, etkinlikler düzenlendi, bir anlamda engellilerin gönlünü alan durumlar yaşandı.

Van’da da dün bu türden etkilikler gerçekleşti, şiirler, müzikler, skeçler, gösteriler, sergiler, ikramlar, vs…

Böyle bir günün olması elbette iyi, en azından bir buluşma yaşanıyor, bir yüzleşme gerçekleşiyor, her ne kadar resmiyet yoğunlukta olsa da, doğal bir görüntü de oluşuyor zaman zaman…

Böyle bir günde engelliyi hatırlamak iyi, sorunlarını dinlemek iyi, engellilerin de, bir gün de olsa kendini ifade etme imkânı bulması çok daha iyi.

Ne var ki…

Engelli gününün ekseriyetle, diğer özel günlerle eşdeğerde tutulması ve konuya öyle yaklaşılması iyi değil!

Yakınmalar var bu yönde.

Nasıl..?

Mesela kutlanan farklı günler var, anneler günü, babalar günü vs. gibi, ama o gün geçtikten sonra bir daha konu açılmıyor, o gün yeterli sayılıyor diyor engelliler.

İşte…

Engellilerin yakındığı konuların başında bu geliyor, bazıları da;

“Bizim günümüz, sevgililer günü gibi algılanıyor” diyorlar.

Şuna dikkat çekiyorlar;

“Belki yılda bir gün konuşuluyor olacağız, ama sorunlarımız her gün yaşanıyor”

Yani…

Bir günlük değil, sürekli ilgi ve sorunlarına çözüm bekliyorlar.

Ve “çünkü” diyorlar:

“Bizim sorunumuz tüm toplumun sorunudur!”

Hakikaten toplum her gün kendi sorunuyla ilgili olduğuna göre, engelli de toplumun bir parçası olduğuna göre, “engelli günü” diye bir günle geçiştirmek doğru olmasa gerek!

Engellilerin en fazla yakındığı kesim de siyasetçi oluyor;

Dün de vurgulandı, “seçildikten sonra artık bir daha kapımıza kimse gelmiyor” diye yakındı engelliler.

Ve…

Engellilerin dünkü yakınmalarından yola çıkarak, aslında tüm toplumdan beklentileri var engellilerin, iş konusunda, ilgi konusunda, “insan” yerine konulma konusunda, hele sıklıkla tekrarladıkları “bize acımayın!” sözü çok anlamlı bir söz…

“Yardımcı olun ama acımayın..!”

“Yardımcı olun ama böbürlenmeyin..!”

Hakları da var, bu başlı başına bir beceri, çünkü bizde ekseriyetle birine yardımcı olmak, ya böbürlenmeye yol açıyor, ya da acıma olarak dışa vuruluyor!

Normal davranmasını pek huy edinmemişiz maalesef…

Özcesi, “engelli günü sevgililer günü gibi algılanıyor” diyorlarsa ve yardımlaşmada sadaka ile karşılandıkları hissine kapılmışlarsa, herkesin oturup biraz daha düşünmesi gerekiyor.

Şunu da diyorlar:

“Çok fazla kendinize güvenmeyin ve de böbürlenmeyin, çünkü herkes doğuştan itibaren bir engelli adayıdır”

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar