Misbah Eratilla

Misbah Eratilla

Mail: m.eratilla@gmail.com

Down Sendromlu Çocuğun Başarısı

Bir kız çocuğu olarak annemle babamın iki buçuk yaşından beri benimle ilgilendiklerini ve üzerime titrediklerini hatırlıyorum. Yaşıtlarım gibi normal davranmam için çok uğraştıkları halde bir çare bulamayınca normal biriymiş gibi davrandılar. Benim için gittikleri her kapının yüzlerine kapanmasına rağmen insan gücünün üstünde mücadele ederek tüm kapıları zorlayarak açtılar. ‘Kahramanların kimdir?’ sorusu karşısında, ‘işte benim kahramanlarım annem babamdır’ diye haykırabilirim.

İlk mücadelem ilkokula kaydımın yapılacağı gün başladı. Okul yönetimi, down sendromlu olduğum için kaydımı yapmadılar. Daha sonra babamın yoğun çabaları sonunda kaydım yapıldı.

Kaydım yapıldı yapılmasına, bu kez de sınıfta kimse benimle oynamak istemedi. Tek başıma dolaştım durdum. Öğretmenimden sınıftaki diğer çocuklara gösterdiği ilgi kadar ilgi bekledim ama görmedim. Arkadaş ihtiyacımı annem babamla gidermeye çalıştım. Evde, sokakta parklarda onlarla oynadım. Okuldaki eksiklerimi severek onlar tamamladı.

8 yıl sonra ilköğretimi bitirdim. Hem de 3.30 ortalama notuyla. Liseye gitmeye karar verdim. Hiçbir lise beni kaydetmeye yanaşmadı. Annemin ve babamın uzun uğraşından sonra kız meslek lisesine kaydoldum.

Birinci sınıfta biraz zorlandım. Ancak kısa süre sonra derslere uyum sağladım. Liseyi dört yıl sonra 3.30 notuyla bitirdim. Bu notumla yüksekokula geçiş yaptım. 2 yıllık süre içinde alttan ders bırakmayarak doğrudan mezun oldum.

Bilgisayar, NLP kurslarına katıldım. Mesleğimle ilgili usta eğitici kurslarına katıldım ve birçok belgeler aldım. Türkiye genelinde yapılan engellilerle ilgili EKPSS sınavına girdim ve 68 puan aldım. Kısa bir süre sonra huzur evinde usta öğretici olarak iş buldum. İş bulunca o kadar çok sevindim ki sevinçten herkesi sayısını hatırlamadığım kadar öptüm.

Olmayan, denenmeyen ağaca aşı yapılmış ve aşı tutmuştu. Bu başarı diğer down sendromlu kişilere de örnek teşkil edecek ve bu başarım beni çok mutlu etmişti.

Eskiden down sendromlu çocuklar eve hapsedilir kimseye gösterilmezdi. Bugün normal bir kişinin çalışacağı işte çalışabilir duruma geldiler. Yeterli çaba ve gayretle örnek biri olarak gösterildim. Hâlbuki İlk günlerde sınıfa kabul edilmedim, her giriştiğim işte engelle karşılaştım. Annem babamın beni anlamaları sayesinde hayata tutunabildiğimi herkese göstermiş oldum.

Artık toplumdaki yanlış değerler değişmişti. Bu değişimde en büyük pay sahibi anne ve babamdı. Onların bana olan yüksek inançları beni ciddi bir şekilde hayata bağladı. Annemin yüreği, babamın kalbi, bir çift kanat olup tüm engelleri uçarak bu günlere gelmemi sağladı.

Hâlbuki okula adımımı attığım ilk günde itibaren zorluklar her gün artarak devam etmişti. Engelleri tek tek aşarak ilk, orta, lise ve yüksekokulu bitirerek iş sahibi oldum. Olamaz denilen atomu parçalamıştım. Bir anne ve baba için ‘mutluluk nedir?’ sorusunun tarifini bundan daha güzel hiçbir şey ifade edemez. Öğretmenler sınıfta çocuklara hayat hikâyemi anlatırken; “Bu çocuk bir kutup yıldızı olarak tüm down sendromlu çocuklara bir yol gösterici olmuştur” diye anlatıyorlar ve beni örnek gösteriyorlar…

Evet, belki engelliyim ama şimdi gördüğüm ilgi ve övgü karşısında son derece mutlu ve hayata bağlıyım. Fiziğinizde engel olabilir, bu çok doğal, yeter ki yürekte engel olmasın, sizi aydınlatan bir ışık olsun!

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar