Her zamanki gibi Çakıl Kedi ile sosyal medyayı turluyorduk, sabahın erken saatinde. Birden bir tweet ilişmiş olacaktı ki kedimin gözüne, “miyav!” dedi. Dönüp baktım ekrana. Bir milletvekili bir partinin tutuklu eski eş başkana “it” demiş. Önce inanamadım. Ovuşturdum gözlerimi, yeniden baktım ekrana. Kedim miyavlamasında haklıydı. Güzel memleketimin yönetim kadrosunda böyle zat-ı muhterem(!) bir kişinin olması üzüntü verdi bana.
Divan ve Cumhuriyet Dönemi Edebiyatımız geldi aklıma.
O dönemler olsaydı ne hicviyeler yazılırdı bu “it” söylemine!
Çakıl Kedi hemen atıldı. Kulağıma fısıldayarak Nef’î ile Tahir Efendi arasında geçen hicviyeyi hatırlattı bana. Tahir Efendi de koca şaire “köpek” demişti. Nef’î tevriye sanatının en güzel örneği sayılan şu beyitle cevap vermişti kendine “köpek” diyen Tahir Efendi’ye:
Tahir Efendi bana kelp demiş, iltifatı bu sözde zahirdir
Malikî mezhebim benim zira, itikadımca kelp tahirdir
Edebî bağlamda başarılı romanlara da imzasını atan Selahattin Demirtaş, adı geçen zat-ı muhterem(!) milletvekiline ne der, bilinmez.
Belki muhatap dahi almaz.
Gerçi söylem sahibi milletvekili geri adım atarak tweeti hemen danışmanına yamaladı bile. Belki de Rıza Tevfik’ten bir dörtlüğe gözü ilişti “it” diyenin. Şöyle der şair bu/bir dörtlüğünde:
Fikrimi sarsmadı şimdiye değin
Arsızca sözleri bilmem ne beyin
Bana çifte atan şaşkın eşeğin
Kendi çiftesiyle beli kırılır
Divan edebiyatımız, gazel, kaside, murabba, muhammes gibi nazım biçimleriyle yazılan hicviye türü şiirlerle doludur. Bu uğurda baş veren sanatçılarımız bile olmuştur. Divan edebiyatımızda hicviyenin karşılığı, halk edebiyatında taşlama adını aldığı hepimizin malumu.
Çakıl Kedi hemen Neyzen Tevfik’ten bir dörtlüğü miyavladı:
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us dediler!...
Hüseyin Avni Paşa’nın seraskerliği döneminde uzun süre beklediği terfiyeyi alamayan Köniçeli Hasan Paşa’nın dörtlüğü kayda değerdir. Cumhuriyet öncesinde yazılan bu dizeler güncelliğini her dönem koruyacak nitelikte. Şair isyanını şöyle haykırır dizelerinde:
Bre deyyûs-ı felek sende hamiyet bu mudur?
Fukâra sâhib-i mihmana riâyet bu mudur?
Çizmeden bozma katır maskara maymun kerata
A akılsız p…venk, şaire hürmet bu mudur?
Çakıl Kedi, hak etmediği halde bir yerlere getirilenlerden şikayet ederek miyavladı. Patisini Şair Eşref’in dörtlüğü üzerine köydü. Kaldırdım patisini. Dörtlükte şair şöyle diyordu:
Geldi çöktü meclise vali gibi
Barek’allah çaldı emsâli gibi
Gerçi her telden çalar mîrim fakat
Daire öz ceddinin malı gibi
Çakıl Kedi edebiyatımızın olmazsa olmazı hicviyeler; öğretici, ders verici bağlamda atasözü ve deyimlerden hemen sonra gelir, hatırlatmasını yaptı bana. Ziya Paşa da hicviyede önemli sanatçılardandır ve hicviye/taşlama konusunda son örneğimiz Ziya Paşa’dan olsun, dedi. Onayladım danışmanım Çakıl Kediyi ve bakalım şair daha ne dedi?...
Bed-asla necâbet verir mi hiç üniforma
Zer-dûz palan ursan eşşek yine eşşektir
Facebook Yorum
Yorum Yazın