Misbah Eratilla

Misbah Eratilla

Mail: m.eratilla@gmail.com

Bediüzzaman’ın kardeşi Molla Muhammed

Molla Muhammed, Bediüzzaman’ın kendisinden sonra doğan küçük kardeşidir. Bediüzzaman Tillo’da, Kubbe-i Hasiye’de inzivadayken, yemeklerin suyunu içer, tanelerini karıncalara yedirirdi.

Bediüzzaman’a “Neden yemeğin tanelerini karıncalara veriyorsun” diye soranlara, “Bunların içtimaî hayatlarında çok çalışkanlık, yardımlaşma ve vazifeşinaslık vardı. Ben bunu bizzat gördüğüm için, bunların Cumhuriyetçi oluşlarına mükâfaten, kendilerine yardım etmek istiyorum” derdi. 

İşte Bediüzzaman’a Tillo’da, Kubbe-i Hasiye’de inzivadayken yemek getiren kişi kardeşi Muhammed’di. Alim ve fazıl bir zat olan Muhammed, Sofu Mirza’nın beşinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Muhammed, kısa boylu ve sakallıydı. Güzel bir yazıya sahip olan Muhammed, tahsilini klasik medreselerde tamamlamış sonra Nurs Camii’nde imam olarak görev yapmıştır. Ömrünün tamamını doğduğu bu topraklarda geçirmiş ve halkı yıllarca iman ve Kur’an hizmetleriyle tenvir etmiştir.

Molla Muhammed, köy sakinlerine ölümünden bir hafta önce Cuma hutbesinde ahirete yolcu olacağından haklarını helal etmelerini söyledi. Son Cuma hutbesine çıktığında, aniden hutbeyi yarıda keserek aşağı indi. Yerine başka birinin namazı kıldırmasını söyledi. Onu hemen eve getirdiler.

Evde ağlamaya başladı. Ağlamasına bir anlam veremeyen köy sakinleri bunun sebebini sordular. Molla Muhammed, “Siz zannetmeyin ki ben ölümden korktuğum için ağlıyorum. Öleceğimi size daha önce de söylemiştim. Ben Seyda’nın, abimin kıymetini bilemediğim için üzgünüm. İşte bunun için ağlıyorum. Birçok şeyhler bizim eve misafir gelirlerdi. Fakat onlardan hiç birisi Seyda’dan önce içeri girmezlerdi. Onlar hep Seyda’nın arkasından içeri girerlerdi. Ben Seyda’nın kıymetini bilemedim. Gözyaşlarım bunun içindir” dedi. 

Molla Muhammed sekaratta iken manevi evladı Zübeyir’e, “Zübeyir kalk Seyda geldi, atını tut” dedi. Zübeyir hemen dışarı çıkar fakat etrafta kimse yoktu. Anlar ki bu gördükleri manevi görüntülerdir. Sonra Zübeyir onu yatağına yatırdığında kollarını iyice birbirine sarmıştı. Bir süre sonra ruhunu Rahman’a teslim eyledi. Molla Muhammed, 1879 yılında doğmuş 1951 yılında vefat etmiştir.

Zübeyir bu haberi Bediüzzaman’a iletmek için yola düştü ve onun yanına gitti. Odaya girer girmez Bediüzzaman “Zübeyir sen zannetme ki benim kardeşim yalnız öldü” diyerek Molla Muhammed’in sekerattaki söylediklerinin doğru olduğunu teyit ve tasdik etti.

Molla Muhammed, evlendi ama hiç çocuğu olmadı. Zübeyir adında yetim olan gayr-ı müslim bir çocuğu evlat edindi. Onu iyi bir Müslüman ve iyi bir insan olarak yetiştirdi. Zübeyir, daha sonra Nurs’tan Aşağı Kiğıs köyüne taşınarak orada evlendi. Burada ev kurarak, hayatına eşi ve çocuklarıyla devam etti.

Zübeyir Bediüzzaman’ı ziyaret ettikten bir yıl sonra Nurs köyünden Aşağı Kiğıs köyüne giderken çığ altında kaldı. Köylüler onu kurtarmak için seferber oldular. Çığın altında Zübeyir’in sesi duyuluyordu. Yasin-i şerif okuyordu. Köylüler büyük bir çabayla onu kurtarmak için zamanla yarıştı. Tam ona yetiştikleri anda Yasin süresi bitti ve Zübeyir ruhunu teslim etmişti. Çığ altından cesedini çıkaran köylüler, “Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz” diye bu ibretli ölümün canlı şahidi oldular.

(Kaynak: Rahmi Erdem, Davam, s. 302-303)

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar