Sadece haber okusak Van Gölü’nü kirletmeyiz

Belediye önceki gün şöyle bir kıyı temizliğine çıkalım dedi, dediklerine göre 28 ton çöp topladılar.

O da sadece belli bir noktada, birkaç yüz metrelik Fidanlık bölgesinde…

Ama Van Gölü kıyıları 430 kilometre uzunluğunda, sarp bölgeleri saymazsak tamamı insan eliyle kirletilmeye müsait ve bu çöp toplama işinin kıyı boyunca çepeçevre yapıldığını bir düşünün, daha kaç 28 ton çöp çıkar, hayal edin, görmeyen bunu bilmez ama Van Gölü kıyısında yaşayanlar ve bu bölgeye aşina olanlar çok iyi bilir.

Bu kıyı, peki içerisi..?

Görmeseniz daha iyi olur, il, ilçe, belde dört bir yandan yerleşim yerlerinin kanalizasyonları göle dökülmekte…

Van ve Bitlis ilçelerini saydığımızda en az 2 milyon insan bir şekilde Van Gölü’ne kötü malzemeler ve atıklar yollamakta, kanalizasyon atıklarının yanı sıra araç tekerinden tutun, yastığa, yorgana, çoraba, ayakkabıya, demir parçaları, beton kütleleri, moloz ne varsa canı her sıkılan bakıyorsunuz göle bir şey havale etmiştir.

Hayatımızdan mı bıktık yoksa zevkine mi yapıyoruz, kestiren beri gelsin…

İddiam şu ki, eğer hayatımızdan bıkmadıysak ve bu işi zevkine yapmıyorsak sadece haber okusak bir daha da yapmayız. 

Yani azıcık duyarlıysak haberlere göz atarsak zevk konusuna bir çare bulabiliriz, çünkü haber vicdan geliştirir…

E o zaman o haberlerden örnek vereyim:

• Milyon kez yazılıp çizildi, Van Gölü’nde tek endemik tür balık var, dünyada eşi benzeri yok, 15-20 bin aile geçimini bu balıktan sağlıyor, zaten Van işsizlikte ön sıralarda yer alıyor, etmeyin, eylemeyin gölü kirleterek, tüketerek bu balığın da sonunu getirmeyin, insanları ekmeğinden etmeyin! 

• Yine defalarca yazılıp çizildi; etrafındaki tarihi dokuyla, içindeki adalarla, doğal yapısıyla Van Gölü sadece havzanın, bölgenin değil, bir dünya değeri, bu değeri turizmde kullanmak gerekir, Van’a, havzaya, bölgeye ekmek getirir, iş-aş getirir dendi, sadece bu iki haberi kaç kişi okudu duydu, vicdanına ekledi bilmiyorum ama her adımda 28 ton çöp çıkacaksa bundan böyle de demek ki haber okumayanımız baya fazla…

• Ve yine aktivistler etkinlikleriyle yürüyüşler yapıyor, dağlara çıkıyor, konferans düzenliyor, bas bas bağırıyor, Van Gölü’nü kirletmeyin diye, umurunuzda olmamış mı bunlar, yoksa göle çöp atmaktan iki dakikanızı haber okumaya ayıramıyor musunuz? 
Evet, büyük bir sorunumuz var, arıtma tesisleri konusunda elbette sorumluluk mülki idarelerde, belediyelerde ve Ankara’da, ‘Koruma Kanunu’ diyoruz bu tamamen yönetimle ilgili bir konu, ama birey olarak, toplum olarak, yerleşik nüfus olarak hakikaten büyük bir sorunumuz var, elimizi kalbimizin olduğu tarafa değil hep çöpe götürüyoruz gibi bir görüntü ortaya çıkıyor, bu hiç iyi bir ruh hali değil!
Değerlerimize sahip çıkmayı başarabilirsek eminim başkalarının da değerlerimize saygı gösterme konusunda o denli etkili olabiliriz ve bu konuda bir ciddiyet de sağlayabiliriz.

Bir kanunun çıkması tamamen duruşumuza bağlı, eğer titiz ve ciddiysek duruşumuzda, kanun da çıkar, arıtma tesisi de olur, ama önce biz kirletirsek etrafımızı birilerinin gelip bizim için temizlik yapmasını beklemek çok da akıllıca bir iş olmasa gerek!