Adil Harmancı

Adil Harmancı

Mail: adilharmanci30@gmail.com

Van Gölü dibinde 60 can

Dünyanın her hangi bir yerinde 60 insan suda boğulmuşsa ve 10 gün boyunca cenazeleri çıkarılamamışsa insanlık adına üzücü mü, değil mi?

Aslında şöyle soracaktım: İnsanlık adına utanç verici mi, değil mi?

Her ne ise, kimseyi sinek vızıltısı kadar etkilemiyorsa bu durum soruyu nasıl sorarsan sor, hava, bu kulaktan girer diğerinden çıkar…

Çünkü günümüzde her kes suda boğulanın kendi eşi, çocuğu, ya da bir akrabası olup olmadığına bakar en fazla, bazen ona da bakmazlar ya, her ne ise…

Gerçekten insanlık öldü!

Koronadan sonra “insanlık dirildi” dedik ama yok, daha fazla öldü, geri gelmesi de bu saatten sonra mümkün değil, hani derler ya “huylu huyundan vazgeçmez”, insanın huyu da ölü taklidinden yana…

İşine gelmeyeni görmez insan, insanlık tarihi yazılacaksa düşülecek en kaliteli not bence bu, “insan, işine gelmeyeni görmez…”

Van Gölü 27 Haziran günü 60 can yuttu, 60 insan doluşturulduğu bir teknede alabora oldu ve gölün dibini boyladı.

Bunlardan 9’unun cenazesi su yüzüne vurdu, gerisi halen gölün bilinmeyen derinliklerinde…

Evet, arama tarama faaliyetleri kuşkucu yaklaşımlara rağmen alabora olmanın ikinci gününden beri var ama mesele daha çok hem medyanın, hem sivil toplumun, hem de yetkililerin yaklaşımında bana göre…

Nedir o..?

Bir kere olay ilk başta basite alındı, yok sayıldı, olmamış gibi davranıldı, sosyal medyadaki “tekne battı”, “100 kişi vardı” gibi paylaşımlara karşın sürekli “iddia” sözü kullanıldı ve dolayısıyla ciddiyet bir anda yok oldu, işte “kuşkucu yaklaşım” dediğim bu…

Bir diğer önemli nokta da tekneden sağ kurtulan bir kişi ilk andan itibaren bilgi vermesine rağmen İçişleri Bakanı günler sonra Van’a gelip “teknede 55-60 kişi vardı” demeden Van’daki yetkili makamlar bu yönde bir açıklama yapmadı, hep saklı tuttu.

Medya, valiliğin açıklamalarına bağlı kaldı, araştırmadı, ilgilenmedi, vali ne dediyse o, mesela o meşhur “flash”, “son dakika”, “facia”, “katliam” gibi spotlarını hiç görmedik medyanın, “katliam” diyorum çünkü 30 kişilik bir tekneye 60 kişi alıp dalgalı suya sürerseniz katliama çıkıyorsunuz demektir, var mı başka bir izahı, bir açıklaması!

Peki, tüm bunların yerine daha net ifadelerle hareket edilseydi ne olacaktı; elbette ki 24 saat su yutan biri kurtarılamayacaktı, ölenler geri gelmeyecekti belki ama en azından duyarsızlığın seviyesi biraz kırılacaktı.

Diğer bir ilginçlik, Van milletvekillerinden çıt çıkmıyor, tek biri Meclis’te kürsüye çıkıp sormuyor; sigara kaçakçısı çocuk sınırda tespit edilip vurulabiliyor da yüzlerce mülteci geçerken, sonra da teknelere güle oynaya binerken nasıl görülmüyor?

Ve sivil toplum…

Gençler Van Gölü kıyısında festival yapacak diye, Akdamar Kilisesi’nde ayin olacak diye, İranlı turistler sokaklarda başı açık geziyor diye “din-iman” deyip yaygara koparanlar, vicdanınız ne kadar rahat şimdi?

Evinizde uyurken, tamamı da Müslüman ülkelerden gelen 60 canın su altındaki ölü bedenleri hiç rüyanıza giriyor mu? Öyle olsa şimdi küçük bir açıklama duyardık sizden!

Ve bir başka gariplik daha bu olayda; bu tür olaylar özellikle siyaset tarafından gündem konusu edilirken, en küçük bir olayda, bir kaşık suda fırtınalar koparılırken, 60 insanın göz göre göre suda boğulması gündem konusu olamadı her nedense?

Olan insana ve insanlığa oldu bir kez daha, ey insanlık, hakikaten baş aşağı gitmeye devam ediyorsun! Lüzumu da yok zaten artık, yolun açık olsun!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar