Misbah Eratilla

Misbah Eratilla

Mail: m.eratilla@gmail.com

Bediüzzaman’ı gören gözler

O akşam dersi yapan Zübeyir Gündüzalp dersin sonunda “Siz Nur Talebesi olmayı ne zannediyorsunuz? Bu, Allah’ın herkese nasip ettiği bir nimet değil. Bir gün gelecek ki İslâm âleminden Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ni görenleri görmek için insanlar ziyarete gelecekler. Onu gören gözleri görmek için ziyarete gelecekler” diyerek dersi tamamlar. Dersi öylece dinleyen Ali Rıza, bu nasıl olacak diye içinden kendi kendine konuşur. Aradan yıllar geçtikten sonra hacca giden Ali Rıza, Cuma namazını kılmak için Kâbe’de yer ararken iki kişinin namaz kılabileceği boş bir seccade görür. Hemen boş yere geçerek iki rekât tahiyyat-ı mescid namazını kılar. Namazı kıldıktan sonra “Oranın sahibi var” diyen birine Ali Rıza, “İyi, gelsin o da olsun, sıkışırız.” der. Kısa bir süre sonra sakallı, sarıklı ve nur yüzlü bir zat gelir ve onun yanına oturur. Bu esnada Ali Rıza çantasından Cevşen’i çıkarmış okumaktadır. Cevşen’in sayfalarını çevirdiği sırada nur yüzlü bir zat nazikçe elinden tutarak, “Bakabilir miyim?” deyince Cevşen’i ona uzatır. Sakallı, sarıklı, nur yüzlü zat Cevşen’in sayfalarını çevirerek baktıktan ve inceledikten sonra “Cumadan sonra fotokopisini çektirebilir miyim?” der. Ali Rıza “Sizin olsun, bende bir tane daha var.” deyince ona teşekkür eder ve “Siz, Bediüzzaman’ı tanıyor musunuz?” der. Ali Rıza “Tanıyorum.” der. Peki, onu gördünüz mü?” der. “Evet, gördüm.” der.  Ali Rıza, onu gördüm der demez sakallı, sarıklı, nur yüzlü zat üstüne atlar gibi önce alnını, sonra gözlerini öpmeye başlar. Ardından secdeye kapanır. Secdede Arapça “Yâ Rabbi! Onu gören gözleri bana gösterdiğin için Sana hamdolsun.” der. Ali Rıza Öztürk, sakallı sarıklı nur yüzlü zatın bu davranışlarına şaşırır ve bu zatı yakından tanımak için “Siz Seyit misiniz?” diye sorar. O zat “Nereden biliyorsun?” deyince, Ali Rıza “İçimden öyle geldi.” dedi. Nur yüzlü zat “Evet, evlâd-ı Resulüm.” der. “Nerelisiniz?” sorusuna; “Ben Hindistanlıyım, orada özel bir üniversitenin rektörlüğünü yapıyorum” der.” Ali Rıza “Peki Bediüzzaman’ı nasıl tanıdınız?” der. Sakallı sarıklı nur yüzlü Zat “Biz Bediüzzaman’ın eserlerini fakültelerimizde iman akait dersi olarak okutuyoruz.” diye konuşmasını sürdürür. Birden Ali Rıza’nın aklına yıllar önce katıldığı ders geldi ve Zübeyir Gündüzalp’ın bu dersteki “Siz Nur Talebesi olmayı ne zannediyorsunuz? Bu, Allah’ın herkese nasip ettiği bir nimet değil. Bir gün gelecek ki İslâm âleminden Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ni görenleri görmek için insanlar ziyarete gelecekler. Onu gören gözleri görmek için ziyarete gelecekler.” sözleri sinema şeridi gibi gözlerinin önünde geçer. Bediüzzaman’ın İslâm âlemindeki yerini ve Risale-i Nur’un önemini daha iyi anlayan Ali Rıza Öztürk, Eskişehir’in Sivrihisar kazasının Günyüzü Kasabasının Gecek Köyü’nde 1934 yılında doğdu. İlk günkü gibi iman ve Kur’ân dâvâsına hizmetlerine devam etmektedir.

Kaynak: Ömer Özcan- Ağabeyler Anlatıyor-5
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar