T24 yazarı Yalçın Doğan, "Ömer" dizisinde yer alan "Reşat Hoca" karakteri üzerinden AK Parti'ye yönelik eleştirilerde bulundu.
Vanmed Haber Merkezi - Gazeteci yazar Yalçın Doğan, T24'teki köşesinde "Bir 'Reşat Hoca' yok mu AKP'de?.." başlıklı bir yazı kaleme aldı.
AK Parti'nin 20 yılı aşan iktidarında yaşanan olumsuzluklar karşısında kendini sorgulama ihtiyacı duymadığına vurgu yapan Doğan, Star TV'de her Pazartesi akşamı ekrana gelen "Ömer" dizisinde dindar bir baba rolündeki "Reşat Hoca" karekterini örnek verdi.
Çocuklarını din üzerinden yetiştiren Reşat Hocanın zamanla yaşanan sorunlar karşısında hayal kırıklığına uğrayıp bocaladığını ve "Ben nerede hata yaptım, nasıl bu hale geldik?" diye kkendini sorgulamaya başladığını aktaran Doğan, aynı sorgulamayı AK Partililere de önerdi ve Bir "Reşat Hoca" yok mu AKP'de?.. sorusunu sordu.
Doğan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Star TV'de ilgiyle izlenen bir dizi var:
"Ömer".
Bütün oyuncuların başarı sergilediği dizide Selahattin Paşalı, Gökçe Bahadır, Barış Falay, Merve Dizdar baş rolleri paylaşıyor. Dizi sayısız hayal kırıklığı içeren bir dram.
İmam Reşat Hoca geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, çevresinde saygın bir din adamı.
Aile içinde ise, kimseye söz hakkı tanımayan, despot bir baba.
Çocuklarını din üzerinden, aşırı baskı ve dayatmalarla yetiştiriyor. Ancak, o dayatmalar yıllar içinde fena halde geri tepiyor. Çocukları mutsuz, hayatları kırık, kendisi de onların dağılmış yaşamları karşısında ne yapacağını şaşırmış, mutsuz biri.
Kabusa dönen çıkmazlar, karakter değişimiyle zayıflayan kimlikler karşısında, neye uğradığını şaşıran olaylar sonrasında Reşat Hoca, koskoca adam annesinin dizine kapanarak, hıçkıra hıçkıra ağlıyor, değer yargılarını ve kararlarını sorguluyor:
"Ben nerede hata yaptım?.. Biz nasıl bu hale düştük?.."
Sorgulama yok
AKP iktidarı yukarıdan aşağıya, bugünkü Türkiye manzaralarına bakarak, kendini kandırmadan, hiç mi aynaya bakmıyor?..
Kendisini hiç mi sorgulamıyor?..
Soru sormaktan korkan yandaş medyanın yağlama, yıkama program ve yazılarının ötesine geçerek, kendisine hiç mi sormuyor:
"Biz ne yapıyoruz?..
Ortada olanlarla bizim söylediklerimiz, birbirine neden bu kadar ters?..
Neden herkes yaşama sevincini yitirmiş?..
Milyonlarca insan bugün neden sefaletin kucağında?..
On binlerce insan adalete neden erişemiyor, neden?.."
Sorular uzayıp giden tren yolları gibi.
Koskoca partide tek bir Reşat Hoca yok mu?.."
Yorum Yazın