Vanspor’da bir garip kongre

Geçen hafta Vanspor Futbol Kulübü’nün kongresi yapıldı, daha doğrusu çoğunluk sağlanamayınca bir hafta önce yapılamayan kongrenin devamı olan kongre…

Mevcut Başkan Servet Yenitürk daha önce aday olmayacağını açıklamıştı, ancak yönetime talip iki aday vardı, adaylar salondaki yerlerini aldılar, delegeler de öyle, her şey hazır gibi görünüyordu.

Sevindik, kongre olacak, kulüp bir yönetime kavuşacak, biz de bir an önce korona riskini de düşünerek kalabalık ortamdan uzaklaşacaktık.

Öyle olmadı ama…

Başkan adaylarından Murat Çevik Divanın kuruluş şekline ve okunan raporlara itiraz etti, sonra da konuşturulmadığını belirterek, “adaylara daha başta konuşma hakkı vermeliydiniz” deyip salonu terk etti.

Ne ise ki adaylardan biri halen duruyordu, bu kez de gözler ikinci aday Turgut Lenk’e çevrildi, çünkü Divan başkanı ısrarla yönetim listesi istiyordu.

Adaylardan birinin gitmesine üzüldük ama geride halen bir aday kaldığı için işin çözüme kavuşacağını, işimizin başına döneceğimizi umduk bu kez de…

Ama yine olmadı…

Turgut Lenk’in verdiği listeyi Divan önce sıralama yanlış yapıldığı için iade etti, sıralama düzeltildi ama bu kez de listede bulunan hiçbir isim kulüp üyesi olmadığı gerekçesiyle liste kabul görmedi.

Salonda soğuk duş tabi…

Aylar öncesinde konuşulan, bilinen ve günler öncesinde ilan edilen bir kongre var, ama kongre günü gelen adaylardan biri küsüp çekiliyor, diğer adayın da listesindeki herkes kulüp dışındaki isimlerden müteşekkil..!

Şimdi küsüp giden adayın listesi var mıydı ondan da emin değilim şahsen, zaten her iki adayın da çok hazırlıksız oldukları hal ve hareketlerine yansıyordu.

Salondakiler ‘şimdi ne olacak’ diye beklerken, Divan toplantıyı bitirdi, mevcut başkan Yenitürk de mikrofonun başına geçerek kendilerinin de istifa etmesi durumunda işin kayyuma kalacağını söyledi, yani kulübe kayyum atanabilir bugünlerde…

Tabi Yenitürk Vali ile görüşeceğini, görev verilirse devam ettireceğini de söyledi.

Ama şu anda durum muamma halini sürdürüyor, dernekler kanununa göre de her şeyin 1 hafta içinde netleşmesi gerekiyor, ya eski yönetim, ya da kayyum…

Burada bir iki şey söylemem gerekiyor, kongreyi izleyen biri olarak;

Bu işler ‘Vanlıyam şanlıyam’ demekle olmuyor, Van’ı gerçekten içindekileriyle birlikte içtenlikle seven biri olmak gerekiyor, Van’ı tüm içindekileriyle seveceksin!

Kendi memleketini gerçekten seveceksin, sindirerek seveceksin ama sözcüklerle değil, birkaç uydurulmuş, kenar süsleri yapılmış kelimeyle değil, yürekteki düzgün kelimelerle seveceksin ve bu sevgiyi hiç kimseye kaptırmayacaksın, yarışırcasına bunu ispat edeceksin, çünkü başka türlü takımın başarılı olamaz.

Bunun yarış yeri de işte en başta kongrelerdir; bu, senin memleketini, takımını ne kadar sevdiğini ispat için bir fırsattır.

Kongreler samimiyet, inanç seviyesi, irade, yetenek, yetki alabilme ve yürütebilme kabiliyeti için en iyi test yeridir.

Ama bu şekilde davranıldığında, biri küstüğünde, biri listenin nasıl oluşacağından habersiz olduğunda, biri gelip gelmemekte kararsız davrandığında yarın diğer gün ‘takım neden yeniliyor?’ diye bir soru sorma hakkına da sahip olmamak gerekiyor.

Gerçi yine de soruyoruz ama bu hak değil, takıma sahip çıkmışsak haktır, çıkmamışsak hak değil!

İzleme şansı bulduğum kongre aslında takımın neden bir türlü sırtını doğrultamadığının nedenlerini ortaya koydu bir anlamda.

Topluca gönülsüz iş yapıyoruz, istekli değiliz, bir işe girerken başka şeyler düşünüyoruz, konsantre olamıyoruz, oysa futbol en fazla konsantrasyon isteyen bir spor dalı.

Van bu psikolojiden çıkmalı, yoksa çok iyi futbolculardan da oluşsa takımın daha fazla başarı şansı olmaz.