Van Minıt

Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimleri birçok ilke sahne oldu ama bana göre en anlamlı ilkler Van’da gerçekleşti.

Birincisi, kayyum meraklısı hükümete bu kez Vanlılar ‘Van minıt’ dedi. İki gün üst üste gerçekleşen ve birçok ile yayılan sokak eylemlerinin daha da büyüme riskine karşı bu kez bir önceki seçim gibi belediyeye peşinen kayyum atanamadı.

İkincisi, Türkiye’de ilk kez bir parti bir ildeki tüm belediyeleri kazanmış oldu, o da Van’da DEM Parti oldu.

Üçüncüsü, Van’a kayyum atanamadığı gibi tüm kayyumlar belediyelerden tahliye edildi.

Ve bana göre tüm bunlar, seçim sırasında herhangi bir yere bomba atılmadığı için oldu.

Ve bu ilklerden sonraki ilkleri de şöyle ifade etmek mümkün:

a)Protesto gösterileri sırasında kirletilen, dağıtılan sokaklar vatandaşlar tarafından temizlendi. Bozulan yerler onarıldı, temizlik yapan vatandaşlar, “Biz bozduk biz düzelteceğiz” dediler.

b)Şimdi insanlar “terör örgütü üyesi” diye tutuklanıyor ya insanın gülesi geliyor, seçmen bir haksızlığa tepki gösteriyor, işin adı “terör örgütü üyeliği” oluyor. Demek ki Doğu mıntıkasında yaşayan insanlar asla ve katta bir şeye itiraz edemeyecekler, çünkü yaprak kıpırdasa işin adı hazır: “Terör örgütü üyeliği”

Hâlbuki bu gözaltına alınanlar “mala zarar vermekten” ya da güvenlik güçlerine mukavemetten suçlanabilirlerdi.

Van’da seçim sonrasında başlayan ve protestoların ardından da süren ilkler bundan sonra da devam edebilir mi? Bence devam eder.

Mesela;

1-Sokakları temizleyen vatandaşların “şüpheli” diye gözaltına alınmaları mümkün. Neden? Çünkü bu coğrafyada sokak temizleyenleri de “terör örgütü üyesi” diye göstermek mümkün.

2-Örgüt elini çabuk tutup, belediye başkanlarını cezaevine tıkacak bir çare bulabilir. Neden? Yoksa başkanlar koltuğa yapışıp kalacaklar! Cezaevine girip açlık grevi yapmak daha devrimci bir eylemdir!

3-Hem hükümet hem örgüt, “Bizden bu kadar, biz bıktık siz bıkmadınız, artık yetki halkta, kendini nasıl isterse öyle yönetsin” der, aradan çekilir.

4-Bu 3’üncü şık galiba fazla iyimser oldu, ama 30 yılı aşkın süredir siyasi arenada yaşananları birebir gözlemleyen biri olarak edindiğim izlenim o ki bizde ilkler bitmez. Bir ilk gider yerini bir başka ilk alır.

Peki, günü gelir, bazı gereksiz ilklere de halk topyekûn ‘Van minıt’ der mi? Kendi ilklerini kendisi yaratır mı?

Van örneğindeki gibi, önüne çıkan sorunları manipülatörlere bırakmadan kendisi çözecek yetkinliğe erişir mi?

Valla bu olursa, en ideal ilk olur.

Coğrafyamız için biraz ütopik gözükse de neden olmasın!