AK Parti Van İl Başkanlığının bir açıklaması önümde, okuyorum, bitiriyorum, tekrar başa dönüyorum, sanırım 3-4 kez okudum, anlamak için tabi, biraz karışık, bir açıklamayı okurken ana fikir ararsınız, flaş bir başlık ararsınız, gazetecilikte bu böyledir, yoksa önünüze atılan bir yazıyı alıp kopyalayıp yapıştırmak gazetecilik değildir.
Açıklamadan anladığım kadarıyla öncelikle AK Parti yönetimine birileri Kapıköy Sınır Kapısının kapalı olma durumu üzerinden suçlamalarda bulunmuş, işin bu boyutu zaten açıklamada “AK Parti İl Başkanlığımıza ve AK Parti Van Milletvekillerimize yönelik olumsuz algı operasyonu” diye izah edilmiş.
Bu ‘algı operasyonu’ izahatından da yola çıkılarak bir savunma açıklamasına ihtiyaç duyulmuş ve Van için hükümetin yaptığı başlıca yatırımlardan, il başkanlığı olarak Kapıköy için verilen mücadeleden söz edilmiş.
Son zamanlarda Van’da farklı çevrelerce dile getirilen ‘Kapıköy açılsın’ talepleri de bir art niyetli faaliyet olarak değerlendirilmiş, yani iyi niyetten uzak, “birlik-beraberlikle’ bağdaşmayan tutumlar diye…
Ve açıklamanın devamında günlük siyasette olup bitenleri de gözettiğimizde gazetecilikte manşete çıkarılabilecek başlık ortaya çıkmış, “Kapıköy açılsın” diyenler ‘örgüt çevrelerinden ve destekçilerinden birileri’ olarak tanımlanmış.
Açıklamanın dört ayrı yerinde buna denk düşen tanımlamalar var;
Açıklamanın bir yerinde “terör örgütlerine muzahir çevreler”, bir yerinde “Terör örgütlerinin çevrelerinde gezinen”, bir yerinde “kripto kimlikli örgüt sevicileri”, bir yerinde de “AK Partimiz ve hükümetimize karşı bir karalama kampanyasına dönüştürülerek terör örgütü propagandasına çevrilen Kapıköy gümrük kapısı açılsın kampanyası” ifadeleri kullanılmış.
Peki, hakikaten ‘Kapıköy açılsın’ demek örgüt işi bir olay mı, değil mi, bu işte herhangi bir örgütün parmağı var mı diye kendimce son günlerde Van’da Kapıköy ile ilgili yapılan açıklamalara şöyle bir göz attım internet ortamında; AK Parti ve MHP dışında neredeyse herkes ‘Kapıköy açılsın’ diye açıklama yapmış, hatta ‘dua’ edenler olmuş, ama illegal bir örgüte ait herhangi bir açıklamaya rastlamadım.
Tabi başka bir ayrıntıya denk geldim HDP Milletvekilleri de önerge vermişler TBMM’ye ‘Kapıköy açılsın’ diye ve bu önergeler Van yerelinde, internet medyasında haber olmuş.
Anladım ki açıklamada “terör propagandası” savı HDP’lilerin Kapıköy ile ilgili önerge vermiş olmasına dayandırılmış, diğer açıklama yapan ve dua okuyan STK’lar da ‘alet olmakla’ itham edilmiş ki işin o kısmı da açıklamada “amaçlarını bilmeden, masumane şekilde destek veren bazı meslek grupları” diye ifade edilmiş.
Şimdi bunu nasıl yorumlamak lazım?
Bir kere Türkiye’de sorumluluktan kaçmanın en kolay yolu, karşıdakini bir yerlerle iltisaklı olarak ilan etmek olmuş
Şimdi bakıyoruz Kapıköy kapalı mı, evet kapalı, peki her gün uçakla yolculuklar İran’dan Türkiye’ye gerçekleşiyor mu, gerçekleşiyor, peki Türkiye’deki birçok sınır kapısı açık mı, açık; eee, bunu HDP dese ne olacak, sen desen ne olacak, öbürü dese ne olacak, bu doğru olan bir şey, senin kentine açılan Kapıköy Sınır Kapısı kapalı şu an ve tüm esnaf bu kapının açılmasını istiyor, AK Partili esnaf da istiyor, HDP’li olan da diğer partilerden yana olanlar da herkes bu kapının açılmasını istiyor.
Açıklamada zaten siz de açılmasını istediğinizi belirtiyorsunuz, “kapalı kapılar arkasında hal etmekten” söz ediyorsunuz, peki bu noktada savunmaya geçmek yerine kapının açılması için gayret etseniz hatta gecenizi gündüzünüze katıp kapının açmasını sağlasanız böylece “propaganda” dediğiniz bu karmaşanın daha kısa yoldan önüne geçmiş olmayacak mısınız?
İşin bir de bu tarafı var, çünkü insanlar işin bu kısmını da böyle yorumlarlar, madem kötü propagandalar var, o zaman ne diye bu propagandaların sürmesine zemin hazırlıyordunuz, çünkü havada insanlar yolculuk yaptığında, diğer kara sınırlarında giriş-çıkışlar olduğunda siz yanı başınızdaki kapıyla ilgili eli kolu bağlı durduğunuzda zemin oluşturduğunuz anlamına gelecektir.
Diğer bir nokta…
İyi güzel HDP’li ile bir araya gelme, ama bu konuda STK ile diğer partiler ile temasa geçmek çok mu zor, iktidarda olan bir parti olarak ‘derdiniz nedir?’ diye sormak, hatta ‘kapalı kapılar arkasındaki girişimlerle’ konunun çözülmek üzere olduğunu söylemek, böyle bir açıklama yapmaktan daha şık durmaz mı?
Sırf siyasi rakipleriniz işin içindedir diye haklı bir talebi “terör faaliyeti” diye nitelemek ne kadar doğru?
Bir de ‘birlik-beraberlik’ diye bir ifade var açıklamada, peki bu birlik-beraberlik uzaylılarla mı olacak?
İnsanların aklına böyle sorular da gelir.
Sonuç olarak, evet siyaset, iyi güzel ama biraz da siyasette ciddiyet, biraz da toplumun faydasını gözeten bir siyaset, her şey örgüt ve partilerden müteşekkil değil çünkü...
Facebook Yorum
Yorum Yazın