Mehmet GÜLER - 90’lı yıllarda haberlere konu olmaya başlayan, ilerleyen yıllarda anlatılarda efsane haline dönüşen Van Gölü Canavarı, yazar Berfa Servin tarafından iyimser ve çevreci bir öyküye dönüştürüldü.
Kürtçe çocuk kitabı olarak kurgulanan ve 48 sayfadan oluşan kitap, Sitav Yayınları arasında çıktı.
Van Gölü Canavarı halk arasında çeşitli efsaneler yüklenilen bir hikâye ve genellikle canavar ürkütücü, yırtıcı, insanlara zarar veren, korkulması gereken bir yaratık olarak bilinir, fakat yazar bu ürkütücü efsaneyi bize farklı bir hikayeyle sunuyor.
Bilinenin aksine, canavar çevreci, Van Gölünün bir koruyucu meleği, duyarlı, nazik ve oldukça da kibar… Üstelik çocukları ve gölde yaşayan balıkları çok seviyor.
Yazar, ele aldığı öykü ile çocukları o tanıma ve sevme noktasından sorumluluk duymaları gereken noktaya taşır.
Kürtçe çocuk edebiyatında şu ana kadar çoğunlukla anonim hikayeler işlenirken şimdi ise çocukların birer hikaye kahramanı oldukları bir kitabı da okuyacaklar.
Bu bağlamda yazar, bize özgün bir hikaye sunuyor; onun kahramanları Tilki, Horoz, Tavuk, Kedi Köpek değil, direk çocukların kendisi.
Yazar Berfa Servin amacını şöyle açıklıyor:
“Çocukların hayalle gerçekliği bir arada yaşamalarını seviyorum ve ben de bu öykümle onların arasında olmak istedim. Elbette çocuk edebiyatının amacı farkındalık yaratmak olsa da eğer çocuklar kitabımı okuduklarında hayal kurabileceklerse kendimi mutlu hissedeceğim.”
Adından da anlaşıldığı gibi kitabın konusu Van Gölünde geçiyor. Van Gölü insanlar tarafından kirletilen, çöp dökülen, balıkların yaşam alanlarını tehdit eden bir dönemde geçiyor.
Van Gölü Canavarı hanım da gölün koruyucusu ve bu yüzden balıkların saygı duyduğu bir melek.
Ama gölün kirletilmesiyle balıklar gölü koruyamadığı için Canavar hanımı suçlarlar ve zaman gelir artık ona selam bile vermezler. Canavar hanım bu duruma çok üzülür hem gölü koruyamadığı için hem arkadaşsız kaldığı için.
Bir gün Ahtamara adası yakınlarında kendi kendine konuşup ağlaştığı bir zamanda küçük kayıklarıyla göle gezintiye çıkan bir grup çocuk Canavar hanımla tesadüfen karşılaşırlar ve onun o haline çok üzülürler.
Ve Canavar hanımın yanına giderek gölün insanlar tarafından bu hale getirilmesinde ve onun da bu yüzden yalnız kalmasına ve ağlamasına çok üzüldüklerini söyleyerek gölün insanlar tarafından kirletilmesine bundan sonra müsaade etmeyeceklerini söylerler.
Çocuklar kendi aralarında anlaşarak Grimpisvari (Greenpeace) bir çevre duyarlığıyla bir plan yaparlar ve bu planlarına Canavar hanımı da ortak ederek beraber mücadeleye başlarlar.
Hikâyenin bundan sonrasını, gölün kurtarılıp kurtarılmadığını, çocuklarla Canavar hanımın bu amaçlarında başarılı olup olmadıklarını kitabı okuyarak öğreneceğiz.
Ayrıca kitabın iç sayfaları çocukların ve Canavar hanımın çabasını Betül Sinanoğlu’nun harika renkli çizimleriyle görselle de zenginleştirilmiş. İyi okumalar.
Yorum Yazın