© VANMED

SİNEMANIN SOL YANI

Şair-Yazar Zekeriya EKİNCİ - SİNEMANIN SOL YANI

Her sanat dalının ağırlıklı yönü sol yanıdır.

Ağırlıklı yön sol olunca önce insanın kendisi, sonra da o insanın harcadığı emeğin farkındalığını kavratma yüklenir sanatın sol omzuna. Farkındalığın ayırdına vardıran sanatların başında da yedinci sanat dediğimiz sinema alır ilk sırayı. Sol için sinema, bütün sanatların en önemlisidir.

Popülerlik, içsel modernlik ve gerçeklik potansiyeli gibi birbiriyle çelişen üç ilgi biçiminden dolayıdır sol’un sinemaya ilgisi.

Çelişki ve çatışma olmadan, sol olmaz.

Birbiriyle çelişen üç ilgi biçimi dedik çünkü dünya çapında popüler olan sinema türü ne modernisttir ne de gerçekçi. Roman ya da tiyatrodan aldığını değiştirir, değiştirdiğini gerçekmiş gibi sunar seyircinin önüne. Oysa toplumcu gerçekçilik tarihsel gelişim ve bu gelişimin sorumluluğuyla seyirciyi hareketlendirmeyi amaçlar. Bu yanıyla da pratik araçlara tabi kılınan belgesel ölçümlü modernist türden de uzaklaşır. Öyle ki modernist tür film yapımcılığının azınlık biçimiyle sınırlanması, gerçekliğin devasa bir gelişim göstermesi bunun en somut örneği olsa gerektir.

Sol, sinemanın ne olması gerektiği konusunda tanım yapabilmeyi ve kapitalist sistemin yalnızca değer sistemlerinde farklı olan öykü modelleri yararına filmsel gerçeklikten kaçınmayı başarır.

Sinema, dünyayı görünür kılmada en önemli sanatsal alandır.

Film çekim aleti olan kameranın çekim gerçekliği onu önemli kılar. Bu alet dünyayı insan gözünden daha keskin gören ve yazılı edebî metinlerden daha büyük incelik sağlayan mekanik bir gözdür. Sol’un görüntüde ısrarı, işte bu keskin ve ince görüntü gerçekliğindendir.

Sol’un bu sanata bir diğer ısrarcı eğilimi, sinema sanatçılarının sanayii koşullarında üretim yapan emek gücüdür.

İngiliz belgeselci Paul Rotha’nın sinemaya “sanat ile sanayi arasındaki çözülmemiş büyük denklem” demesi, sol çoğunluğun bu noktada birleşmesini sağlamıştır zaten.

Sinema sanatıyla sağ düşünce de ilgilenmez değildir. Meta’ya dönüştürülen film kareleri sadece ideolojik olarak değil, kâra dayalı bir alan olarak da anamalcının olmazsa olmazı olur. Uzun metrajdan gerçeklik soyutlanarak kimi zaman popüler kimi zaman içsel modernlik etrafında dönen karelerin oluşumu artı değer amaçlı ve ideolojiktir. Biraz Charlie Chaplin, biraz Walt Disney’in ilk dönem ve günümüz Holywood filmlerin çoğunluğudur vurgulanmak istenen.

Yedinci sanat, sömürüye dayalı sistemlerin korkulu rüyasıdır.

Sinemanın sol yanı seyirciyi kısa sürede bilinçlendirir, harekete geçirir. Festivallerin gittikçe kitlelerden uzaklaştırılması bundandır. Sinema salonlarının boş bırakılmak istenme çabaları da!...

Toplumcu gerçekçi sinema sanatı, yani sinemanın sol yanı, Nuh’un Gemisi ile özgür yaşama bir yolculuktur.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER